Eğer ‘kafama göre ayırırım’ diyorsanız
yandınız demektir. Çünkü insanın bilgisi ne kadar ki kendi bilgisi ile doğruyu
bulabilsin. Herhangi bir alanda profesör bile olsa diğer binlerce alanda
cahildir. Bu yüzden insanlar doğru ve yanlışların kendilerine bildirilmesine
muhtaçtırlar. Aksi takdirde doğruyu bulup, ona yönelmeleri imkansızdır. Aslında
tarih buna şahittir. Peygamberin gelmediği zamandaki insanlar ne yapacaklarını
şaşırmışlar ve fetret dönemini yaşayarak insanları mal gibi pazarlarda alır
satar olmuşlar, kızlarını diri diri gömecek kadar vahşileşmişlerdir.
Peygamber geldiği halde O’nu
dinlemeyenler, O’nun getirdiği hükümlere göre hareket etmeyenlerde, hangi
dönemde olursa olsun fetret dönemi insanları gibi zalimleşmişlerdir. Günümüz
zalimleri bunun en güzel örneğidirler. Peygamber var, kitap var amma
uygulamadıktan sonra…Eczanedeki ilaç gibi…Kullanmadıktan sonra ilacın olmasının
sana ne faydası olur ki..
İşte bizim ve insanlığın
bugünkü sıkıntısı budur. Doğru ile yanlışı, güzel ile çirkin olan şeyleri bize
öğreten peygamber elinde bir kitap ile bizlere gelmiştir. Bize düşen O’nu kabul
etmek ve getirdiği kurallara göre hayatımızı tanzim etmektir. Orada emir ve
tavsiye edilenleri doğru kabul etmek ve elden geldiği kadar hayatımıza tatbik
etmek; çirkin, yanlış, kötü olarak bildirilenleri de çirkin, yanlış ve kötü
olarak kabul edip elden geldiği kadar onlardan kaçınmak. İşte yapılacak iş bu…
Dolayısıyla neyin yanlış,
neyin doğru olduğu hususunda uzun uzun tartışmaya gerek yoktur. Herkes kendi
kafasına göre bana göre şöyle, bana göre böyle diye yaptıkları tartışmaların
aslında hiçbir kıymeti yoktur. Kimin fikirleri Kur’an ve hadislere
uyuyorsa onun fikirleri doğrudur. Kimin
fikirleri de Kur’an ve Hadislere uymuyorsa onun fikirleri yanlıştır. Uzun uzun
tartışmaya ne gerek.
Amma Hocam, biz bugün konuşurken
kendi aklımızı ve fikirlerimizi esas alıyoruz. Kur’an’a uyup uymadığına hiç
bakmıyoruz ve böyle bir meselemiz de yok. O zaman ben de sana derim ki; Kur’an
ve Hadislerde belirtilen hususlarda aykırı fikir ortaya koymak son derece haddi
aşmaktır ki; atılmış bir damla sudan yaratılan ve kısa bir müddet sonra kabirde
leş olacak zavallı bir insan için çok acınacak bir durumdur. Ya Hu!.. Hiç aklın
çalışmıyor mu? Bu dünyanın işlerini sen mi daha iyi bilirsin, yoksa bu dünyayı
yaratan mı? El insaf…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder