28 Mayıs 2013 Salı

Sadaka-i fıtr vermek orucun kabulüne vesiledir




Sadaka-i fıtr fakirlere verilir. Bayramdan önce verilmesi Hanefi mezhebine göre vacip olan bir sadakadır.
Sadaka-i fıtr vermek zenginlere vacip olduğu halde toplumumuzda fakir zengin, hatta yeni doğmuş bebeklere kadar herkes için verilmektedir. Çünkü bu konuda genişlik vardır.
Sadaka-i fıtr’ın hesaplanması ise: 1400 senedir dört mezhep kitaplarında yazılı olduğu şekilde hesaplanmış ve bu şekilde verile gelmiştir. Buna göre sadaka-i fıtr buğdaydan, arpadan, kuru üzümden ve hurmadan verilir veya bunların miktarı kadar para da fakirlere verilerek sadaka-i fıtr vazifesi ifa edilmiş olur. Hatta bunların aynısı, yani bizzat buğday, buğday unu, arpa, kuru üzüm ve hurma kitaplarda belirtildiği miktar kadar fakirlere verilerek bu vazife yapılmış olur.
Ancak ülkemizde, son yıllarda bizzat peygamberimiz (sav)’in uygulamalarına ve hadislerine dayanan ve dört mezhebe göre olan bu uygulama kaldırılmıştır.
Şimdi ise bir kişinin bir lokantaya gittiği zaman normal olarak karnını doyurması esas alınmıştır. Sabah ve akşam bir kişi lokantada kaç liraya karnını doyurabiliyorsa o miktar sadaka-i fıtr olarak açıklanıp ilan edilir olmuştur. Hiçbir İslam’i dayanağı olmayan bu hesaplama şekline göre bu sene sadaka-i fıtr miktarı 6.5 TL olarak ilan edilmiştir. Suudi Arabistan’da sadaka-i Fıtr miktarı 10 Riyal, takriben 4 TL civarındadır.
Şimdi sadaka-i fıtr miktarı, belki yılda bir defa verildiği için çoğu  kişileri pek etkilemeyecektir. Amma bu miktarla pek çok şey irtibatlıdır. Şimdi, hasta veya piri fani olduklarından oruç tutamayanlar tutamadıkları her bir oruç için bir sadaka-i fıtr miktarı sadaka vereceklerdir. Yemin bozanlar bu miktara göre yemin keffareti ödeyeceklerdir.
Böyle toplu ödemelerde veya çol çocuk sayısı fazla olan kişiler bu durumda bu miktarı ödemede zorlanacaklarından, ya  vermeme yolunu seçecekler veya kendi kafalarına göre bir miktar tespit edeceklerdir. Bunun bir örneğini yeni yaşadım.Böyle hasta olup oruç tutamayan bir nineye ne yapacağını sordum. Oğlu dedi ki “Oruç tutamıyor, fidyesini vereceğiz”
-Ne kadar vereceksiniz, Diyanet 6.5 TL olarak ilan etmiş, dedim.
-O çoktur, 30 oruç için 5 liradan 150 TL vereceğiz, dedi.
Evet, bu millet çok ilme sahip olmasa da sağ duyu dediğimiz bir hisse sahiptir. Bu konuda kitapların ne yazdığını bilmeseler de, bu sene tespit edilen miktarın fazla olduğunu hissediyorlar.
Şimdi, ‘bu işler hissedilerek olmaz’ diyen çok bilmişlere de ben derim ki.. lokantada çorba fiyatını sormak ile de olmaz!
“Efendim, fakirin lehine olduğu için….” Olmaz efendi, olmaz! Bu dindir, oyun değil. Sen zekatı da kırkta birden fakirin lehine diye kırkta ikiye çıkarabilir misin?
-Efendim, buğdaydan, hurmadan yapılan hesap ile ortaya çıkan miktar çok az.(!) Bunu söylemek dinimizde Allah ve resulünün koyduğu hükümleri beğenmemek anlamına gelir ki… çok tehlikelidir. Bize düşen dinimizde konmuş hükümlere fikrimizi karıştırmadan uymaktır. Mezhep imamlarına bakarak “biz de hüküm çıkarabiliriz” zannetmeyin. Onlar kılı kırk yararak, ayet ve hadislere dayanarak hüküm çıkarıyorlardı. Şimdi siz de deniyorsunuz amma bakın, gülünç duruma düşüyorsunuz. Lokanta fiyatlarına bakarak sadaka-i fıtr tespit edileceği hangi kitapta yazıyor?
Evet, dört mezhebe göre bu yıl sadaka-i fıtr miktarı 1.5 TL civarındadır. Buna göre sadaka-i fıtrını ödeyenler inşallah dinimizin bu emrini yerine getirmiş olurlar. Ancak durumu iyi olup ta, daha fazla ödemek isteyenler istedikleri kadar yüksek fiyattan ödeyebilirler. Dört hak mezhebe göre durum böyle, mezhepsizlere ise söyleyecek bir sözümüz yoktur.
….
GÜNÜN SÖZÜ: “ Cenab-ı Hakk’ın seni ne kadar sevdiğini anlamak istersen; sen O’nu ne kadar anıyorsun, ona bak!”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder