16 Şubat 2011 Çarşamba

3.Dünya savaşı çıkmıştır!...

Maalesef bizim nesil ve bizden sonra gelen genç neslimiz savaş günlerini yaşamadığımızdan gavurların ne denli zalim ve merhametsiz olduklarını bilmiyoruz. Halbuki atalarımız onlarla bizzat cephelerde savaştıkları, bazen de ülkemiz onlar tarafından işgal edildiği için onları çok yakından tanımışlar ve hükümlerini vermişlerdir. “Domuzdan post, gavurdan dost olmaz!”
Ne var ki yeni nesil o günleri görmediğinden ve onların sahte söz ve insancıl davranışlarına aldanmış ve hoşgörü ve diyalog adı altında onlarla barış içinde yaşayabileceklerini sanmışlardır. Halbuki kurt ne kadar kuzu postuna bürünse de yine kurttur. Ve onun gereğini yapar.
Yoksa Amerika neredeyse kendisini tehdit edecek bir düşmanı olmadığı halde bu kadar modern silahları niçin yapıyor? Eğer ileride bütün dünyayı dize getirmek, Müslümanları yok etmek, dünyanın zenginliklerini yağma etmek gibi niyetleri olmasa en mükemmel savaş araçlarını niçin yapsın? Uzak ülkeleri işgal etmek gibi bir niyeti olmasa uçak gemilerini niye yapsın? Atom bombası onlarda, hidrojen bombası onlarda, her çeşit kimyasal silahlar, binlerce km. uzaklığı vurabilen füzeler onlarda. Binlerce km. uzaklıktaki ülkelere onlarca ton bomba atıp geri gelebilen B52’ler onlarda. Ve hakeza.
Doğrusu bu kadar silah bizde de olsa biz dahi çatacak ülke ararız. Onlar da öyle yapıyorlar. Savaştıkça cesaretleri , düşmanlarının da korkusu artıyor. Zaten bu bir kuraldır. Savaşan bize göre cihad yapan ülke gelişir ve ilerler ve cesareti artar ve dünyada da şerefi ile yaşar. Cihadın terk edilmesi bunun içindir ki zillete sebep olur. Türkiye’nin Kıbrıs savaşından sonra kendisine geldiği, gelişip ilerlediği unutulmamalıdır. PKK ile mücadelede bir çok sıkıntılar çekilmesine rağmen ordumuzun mükemmel olarak gelişmesini sağladığı bir gerçektir. Nihayet Amerika, zamanında Türkiyenin de teşviki ile arkasına ‘ küfür tek millettir’ hadisini tasdik edercesine Avrupa kâfirlerini de takarak 3.Dünya savaşının fitili ateşlemiş ve Irak’a girmişlerdir. Yalan söylemeyi de çok iyi becerdiklerinden veya bütün dünyayı aptal yerine koyarak güya insancıl amaçlarla barış için, ıraklıları Saddam’ın zulmünden kurtarmak için Irak’ı işgal etmillerdir. Dile kolay; 15 senedir halka kan kusturmuşlar, ölenin haddi, hesabı kalmamış, bu arada Irağın petrollerini de yağma etmektedirler. Hesap sorabilen var mı? Bir taşla kaç kuş vurmuşlardır? Tabii ki planları Irak ile sınırlı değildir. Büyük Orta Doğu Projeleri gereği Irak’tan sonra Suriye, İran sıradadır. Sıra ile oraları da işgal edeceklerini gizlemiyorlar da! Amma bazı lokmalar boğazlarından geçmeyecek kadar büyük olduğu için uygun zamanı bekliyorlar. Doğrusu bin seneden beri onlar bu günlerin gelmesini bekliyorlardı. Zamanında bu hayallerini haçlı seferleri ile gerçekleştirmek için çok uğraştılar. Amma her defasında perişan olup gittiler. Şimdi ise neredeyse karşılarında duracak bir ordu yoktur. Kendileri tarihin en güçlü dönemlerini, alemi İslam ise en zayıf dönemini yaşamaktadır. Onlara ‘dur’ diyecek, karşılarına çıkacak düzenli bir ordu yoktur. Eğer onlar bu defa da hedeflerine ulaşamazlarsa bundan sonra zaten ulaşamazlar. Gerçi hadis-i şeriften onların bu zamanlarda dünyayı ele geçirecekleri anlaşılmaktadır. Ancak bu dönemden sonraki dönemde de İslam’ın dünyaya hakim olacağını, bu günlerde zulümlerle dolan dünyanın o günlerde adaletle dolacağı haber verilmiştir ve elbette öyle olacaktır. Bu karanlık günlerin arkası o aydınlık günlerdir. Bu iş nasıl olacak derseniz? Çok kolay.
Onlar böyle zulümleri yapa yapa milleti, insanları, bahusus Müslümanları canlarından bezdirecekler ve “ yeter artık” dedirteceklerdir. O gün Müslümanlar namına bir sancak çekilecek ve İslamiyet uğrunda şehit olmaya hazır olanlar o  bayrağın altında toplanacaklardır. O günlerin uzak olmadığı, normal bir ömrü olanın göreceği kadar yakın olduğu kanaatindeyim ve okuduğumuz kitaplardan bu manayı çıkarmaktayım. O gün ayrı ayrı İslam ülkesi olmayacak, İslam ülkelerinin bugün karşısında olan ve özellikle amerikanın uşağı olan idareciler yıkılıp gideceklerdir. Bir bayrak altında toplanan Müslümanlar alem-i islam’ı oluşturacak ve bugün yapılan zulümlerin hesabını soracaklardır. Biz de o ordunun içinde  olabilmek için dua etmekteyiz. Bu ordunun muvaffak olacağı, Yahudilerin kökünü kazıyacağı, Hıristiyanlık alemini de dize getireceği hadis-i şeriflerden anlaşılmaktadır. Dahası da var:
Yaşayanlar onları da görecekledir inşallah. Bunun için ümitsiz olmaya gerek yoktur. “Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder