10 Şubat 2011 Perşembe

Aynı burçtan imişler(!)

 Allah (c.c.) kainatı yaratmış ve bir cazibe kanunu ile her şeyi birbirine bağlamıştır.İnsanları da aynı kanunla ve daha değişik bağlarla birbirlerine bağlamıştır. İnsan eğer kendi eliyle bu bağları koparırsa o başka.
İnsanları birbirlerine bağlayan hakiki bağlar vardır. Her şeyden önce bütün insanları yaratan Allah’tır. Dolayısıyla hepsi aynı Allah’ın kulu, hepsi Adem a.s.’ın çocukları, hepsi aynı mülkte yani Allah’ın mülkünde ve O’nun idaresinde yaşamaktadırlar. Rızıklarını veren bir, yaşatan bir, öldüren birdir. Bu bir birlerden başka Allah c.c. insanları başka bağlarla da bir birlerine bağlamış, onlara elçilerini göndermiş, elçilerini tanımalarını, tasdik etmelerini ve onların getirdikleri emir ve yasaklara göre yaşamalarını istemiştir. Akıllı bir insan elbette Allah’a inanır. Allah’a inanan ise elbette bütün peygamberleri kabul ettiği gibi en son peygamber Hz. Muhammed s.a.v.’i de kabul eder ve O’nun getirdikleri ile amel eder. İşte O’na tabi olanların dinleri bir, peygamberleri bir, kitapları bir, kıbleleri bir ve hakeza. Bütün bu bağlardan başka ana, baba, kardeş, dayı, amca ,hala, teyze oğlu, yeğen ,kayın, kuzen, komşu, hemşeri, meslektaş gibi bir çok bağ ile tekrar onları birbirine bağlamıştır.
Evet bu saydığımız bağlardan başka sayamadığımız nice bağlar daha vardır ki adeta insanları birbirlerine kenetlemiştir. Ancak bu bağların etkili olması Allah’a ve ahiret gününe inanmaya, Hz.Muhammed s.a.v.’i tanımaya, kabul etmeye ve O’na tabi olmaya bağlıdır.
Günümüzde ise insanlar bilerek ve isteyerek dinden uzaklaştırılmışlardır. Dünya hayatını kazanmak, muhafaza etmek, dünyada rahat etmek en büyük mesele ve gaye olmuştur. Allah ve ahiret unutulmuş, Cennet- Cehennem düşüncesi adeta akıllardan çıkmıştır.
Bu durumda yukarıda saydığımız bağlar etkilerini kaybetmiş ve insanlar yalnızlaşmışlardır. Bunun neticesi olarak stres ve psikolojik sıkıntılar had safhaya ulaşmış, samimi dostluklar ortadan kalkmış ve huzursuz bir toplum meydana gelmiştir. Genel olarak insanlar kendi menfaatinden başka bir şey düşünemeyen küçük birer canavar haline gelmişlerdir.
İnsanları bilerek bu yola sevk edenler çareyi insanları oyun, eğlence, çalgı, çengi, sinema, tiyatro, maç’lara sevk etmede bulmuşlardır.
Yukarıda saydığımız kuvvetli bağlardan mahrum kalan zavallı insanlar aynı takımı tutmak, aynı partiye mensup olmak, aynı ideolojiyi savunmak, sağcı olmak, solcu olmak hatta aynı burçtan olmak gibi uydurma bağlarla birbirleri ile bağlanmaya çabalamaktadırlar.
Heyhat, bu sunni bağların insanları birbirlerine bağlaması ve gerekli olan yardımlaşma ve dayanışmayı sağlaması mümkün müdür?
İnsanları bu yanlış yollara sevk ederek onları dünyada perişan, ahiret de ise ebedi azaplara düçar etmek acaba hangi akıl iledir?
-----------------------------
FIKIH KÖŞESİ
Soru; Kadın ve erkekte örtülmesi gereken yerler nerelerdir?
Cevap; Mezhepler arasında küçük ihtilaflar olmakla beraber genel görüş kadının el ve yüzü hariç bütün vücudu avrettir ve örtülmesi şarttır. Erkeğin ise diz kapağı altı ile göbeği arası avrettir ve örtülmesi şarttır ve bu avret bölgesinin erkeklere dahi gösterilmesi haramdır. Bir kadın diğer bir kadına ise erkeklerdeki gibi diz kapağı altı ile göbeği arasını gösteremez.
Günümüzde erkeklerin şort ile gezmeleri, hele kadınların, kadınların yanında dahi açamıyacakları yerlerini milyonlarca erkeğin önünde açmaları ne kadar hayret edilecek bir durumdur. Avret yerini açıp yabancılara göstermenin ahiretteki cezası bu yerler ateş olacak hem sahibini hemde o yere bakanları yakacaktır. Zaruri durumlarda açılması ve mesela doktora gösterilmesinde bir mahzur yoktur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder