16 Şubat 2011 Çarşamba

Ey İnsanlar! Peygamberi Dinleyin

Tarih boyunca helâk olan hemen bütün kavimler peygamberlerini dinlemedikleri için helâk olmuşlardır. Kur’an-ı Kerim’de en az 1000 yerde Rabbimiz bizi ikaz edip, gelmekte olan azap ile korkutmaktadır. “Ey kullarım, benden korkun” buyurmaktadır.
Tarihte helâk olmuş pek çok kavim vardır. Bunların bazıları ismen Kur’an’da geçmekte ve nasıl helâk edildikleri belirtilmektedir. Bu günlerde herkesin geniş siyaset meseleleri ile ilgilendiği, dünyayı sarsan olayları konuştukları düşünülürse, bu konu önemsiz gibi gelebilir amma, hiçte öyle değildir. Çünkü tarihin belki de hiçbir döneminde günümüzdeki kadar isyan görülmemiş ve haramlar aleni işlenmemiştir.  Ve maalesef azap ansızın gelmekte ve geldikten sonra da yapacak hiçbir şey olmadığı gibi o zamanki pişmanlığın da hiçbir faydası olmamaktadır. Firavun nasıl ki denizde boğulacağını anlayınca “Musa ve Harun’un rabbine iman ettim” dediyse de, bu imanın ona bir faydası olmadı. Evet, tarihte pek çok kavim peygamberini dinlemedi ve helâk olup gittiler. Peki… günümüz insanları ve toplulukları peygamberlerini dinliyorlar mı? Bakalım…
Evet, günlük hayatımızdan ve toplum hayatının her alanından İslamiyet çıkarılmıştır. Yani, gerek mahkemelerde, gerek devletin her alandaki idaresinde, gerekse okullarda, basında; hemen hiçbir yerde peygamberin dediği yapılmamakta, yani getirdiği din tatbik edilmemektedir. Bugün İslam’ın tatbik edilmemesi demek, Allah’ın son elçi olarak gönderdiği Hz.Muhammed’in (sav) dinlenmemesi demektir. “Allah’ın kanununda bir değişiklik olmaz” (Fetih suresi 23) Allah cc bundan önce nasıl peygamberlerini dinlemeyen kavimleri helâk etti ise, hafazanallah, bizi de helâk edebilir, her an azap gelebilir. Çünkü tarihin hiçbir devrinde böyle isyan görülmediği gibi, bütün peygamberler de bugün içinde yaşadığımız ahirzaman fitnesinden Allah’a sığınmışlardır ve “Allahümme ecirne min fitnet-i ahirzaman” demişlerdir. (Ahir zaman fitnesinden Allah’a sığınırız)
Evet, durum bu. Bu dünyada peygamberi dinlemekten başka yol yoktur ve peygamberlerini dinlemeyenlerin başlarına nelerin geldiği herkesin malumudur. Madem öyledir, bizlerin de bugün dünyaya son peygamber olarak gönderilen Hz.Muhammed’i (sav) dinlemekten başka yolumuz yoktur. Yani, onun getirdiği dini hem kendi hayatımızda, hem aile hayatımızda tatbik etmeye mecbur olduğumuz gibi toplum ve devlet hayatının her alanında da tatbik etmeye mecburuz. Çünkü Allah’ın kanununda bir değişiklik olmaz, nasıl bundan önce peygamberlerini dinlemeyenleri helâk etti ise, bu günde peygamberi dinlemeyenleri de helâk edebilir, bizim bilmediğimiz şekillerde azap indirebilir. Eğer bugün bu kadar isyan ve günahlara rağmen halâ helâk olmadıysak bu da peygamberimiz Hz.Muhammed hürmetinedir. Zira O zat dünyayı şereflendirdiğinin hürmetine Cenab-ı Hak toplu olarak insanları helak etmeyeceğini bildirmiştir. Farkında mıyız, kimin hatırına yaşıyoruz?
Günümüzde akıl almayacak fitneler olmaktadır. Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’in 6666 ayetinden 1000 ayetinde insanları ikaz edip korkuttuğu halde, nedense âlimim, hocayım, hatta ilahiyat profesörüyüm diye ortaya çıkanlar hiç azaptan bahsetmemektedirler. Ha bire müjde vermektedirler. Kıymetli kardeşim! Senin vazifen, olduğu gibi dini anlatmaktır. Senin cennetlik demenle kimse cennete girmeyeceği gibi, senin cehennemlik demenle de kimse cehenneme girmez. Allah cc dilediğini affeder, dilediğine azap eder. Amma sen, bu kadar isyan edenlere “iyisiniz, böyle de cennete girersiniz” diye onların öğüt alıp yanlışlarını düzeltmeleri için yönlendirmezsen, onlar yarın ahirette ateşi görünce senin yakana yapışırlar ve “hani kurtulacaktık” derler. Bu durumda sen de yakanı onların elinden zor kurtarırsın. İmam-ı Gazali gibi bir âlim, isyan eden insanlara müjde vermenin onlara zehir vermek gibi olduğunu söylemesi manidardır.
Evet, gelin, çok geç olmadan günümüzün peygamberini dinleyelim, getirdiği dini olduğu gibi kabul edelim, çeşitli yorumlarla onu bozmayalım. Hayatımızın her alanında dinimizin hükümlerini tatbik edelim. Bilelim ki dinin bir kısmını kabul edip bir kısmını kabul etmemek, Kur’an’daki birçok ayetin vaktinin geçtiğini söyleyerek tatbikine karşı olmak kişinin helâk olmasına sebep olur. Din bir bütündür. Tamamını kabul etmek gerekir. Amel olarakta farzları yapalım, bahusus beş vakit namazı vaktinde kılalım. Kesin haram olan şeylerden kaçalım. Bu televizyonlar da bizi yavaş yavaş zehirlemektedir, yanlış fikirlerle kafamızı karıştırmaktadır. Düğmesine basıverelim ve ondan gelecek fitnelerden korunalım. 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder