Evet, Kuran-ı Kerim”in bir çok ayetlerinde “Mülk O”nudur” der. Eğer bir kişi sadece bu bir kelimelik ayetin manasını anlasa ve o şekilde inansa ve o inançla yaşasa, hem dünyasını kurtarır hem de ahiretini.
Öyleyse, bu bir kelimelik ayet ne diyor, bakalım… “Mülk O nundur” Yani, görünen şu koca alem, ayları ile, yıldızları ile, galaksileri ile, dünya ve içindekileri ile O”nundur. Dünya dağları ile denizleri ile, bütün ağaçlar bütün hayvanlar ve elbette bütün insanlar O”nundur. Bütün alemler zerrelerden meydana gelmektedir. Öyleyse, zerrelerden kürrelere her ne var ise O yaratmıştır ve O”nundur.
Eğer bu alemin Allah tarafından yaratıldığını ve mülk olarak ta O”nun mülkü olduğunu kabul edip inandıksa mesele bitmiştir. Çünkü, bir şey sizin ise elbette kimseye hesap vermeden o mülkte istediğiniz gibi tasarruf edebilirsiniz. Teşbihte hata olmasın, bir eviniz var ve bu ev sizin. Öyleyse, siz bu evi ister satarsınız ister kiraya verirsiniz. İster içinde oturursunuz. İsterseniz beyaza boyar isterseniz maviye. Yani, ev sizin ya.. O evde istediğiniz gibi tasarruf edebilirsiniz. Kimse de size karışamaz.
Aynen öyle de; Bu mülkü Allah cc yaratmış ve O”nundur. Öyleyse, ister kar yağdırır isterse yağmur. İster bolluk verir ister darlık. İsterse soğuk yapar isterse sıcak. İster deprem verir isterse fırtına. Çünkü, mülk O”nundur. O zaman niye kar yağdı, niye kıtlık oldu, niye deprem oldu, denir mi? Mülk O”nundur, elbette istediği gibi yapacak. Bu insanları ve hayvanları da O yaratmış ve O”nundurlar. İnsanları yaratan O olduğuna göre; elbette, İstediğini zengin eder, istediğini fakir. İstediğini güzel yaratır istediğini çirkin. İstediğini sağlam yaratır istediğini sakat. İstediğini iki yaşında öldürür istediğini yirmi. İsterse yüz sene de yaşatır. Hiç kimse “o niye uzun yaşadı ben az yaşadım” diyemez. Hiç kimse “o niye sağlam da ben hastayım, o niye zengin de ben fakirim” diyemez. (İnsanların zulmü yüzünden olanlar başkadır. Elbette, onlar da Allah demeden olmazlar amma, kişilerin zulmü de zulümdür.)
Şimdi anladık, kabul ettik ve inandık ki, bu mülk O”nundur. Elbette istediği gibi yapacağını da kabul etmek zorundayız. Bu durumda geriye ne mesele kalır ki.. Dediğim gibi, insanların zulmü başka olmak şartı ile, yağmur yağmayınca niye yağmadı, ürünler az olunca niye az oldu denmez. O”nun mülküne ve idaresine karışılmaz. O, aslında ne yaparsa güzel yapar. Bizim şer gördüğümüz nice şeylerde pek çok hikmetler vardır. İbrahim Hakkı Hz.leri ne diyor: “Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler, arif onu seyreyler” Sen göremesen de bil ki O ne yaparsa güzel yapar, öyleyse O”nun mülküne ve idaresine karışma!
Şimdi, bu imana ve bu inanca sahip olan birisi için bu alemde endişe edecek bir şey, şikâyet edecek bir durum yoktur. Bu durumda insan her şeye gücü yeten Allah”ın mülkünde bir misafir olur. Öyle bir zata böyle bir mülkte misafir olmak nasıl bir şeref ve ne kadar güzel bir şeydir, düşünün. Bu durumda bu dünyada olan ve olması muhtemel işler için de endişe etmeye gerek yoktur. Çünkü, bütün olayların dizgini O”nun elindedir. O”nun idare ettiği bir yerde endişeye yer olur mu?
İşte böyle inanan bir kimse hiçbir şeyden endişe etmeden rahat ve huzur içinde bir hayat yaşar, Öyle bir zata misafir olmanın keyfini de sürer. Bundan başka, böyle inanıp bu şekilde yaşadığı için doğru yapmış olur ve kabir ve ahiret alemlerinde de artarak keyif etmeye devam eder.
Böyle inanmayanların daha dünyada cezaları başlar, endişe içinde yaşarlar. Gittikleri yol yanlış olduğundan kabir ve ahirette de şiddetli azaplar onları beklemektedir.
…..
GÜNÜN SÖZÜ; “Allah”ın mülküne ve idaresine karışma. Mekke”de ve Medine de hiçkarışma”
Eğer bu alemin Allah tarafından yaratıldığını ve mülk olarak ta O”nun mülkü olduğunu kabul edip inandıksa mesele bitmiştir. Çünkü, bir şey sizin ise elbette kimseye hesap vermeden o mülkte istediğiniz gibi tasarruf edebilirsiniz. Teşbihte hata olmasın, bir eviniz var ve bu ev sizin. Öyleyse, siz bu evi ister satarsınız ister kiraya verirsiniz. İster içinde oturursunuz. İsterseniz beyaza boyar isterseniz maviye. Yani, ev sizin ya.. O evde istediğiniz gibi tasarruf edebilirsiniz. Kimse de size karışamaz.
Aynen öyle de; Bu mülkü Allah cc yaratmış ve O”nundur. Öyleyse, ister kar yağdırır isterse yağmur. İster bolluk verir ister darlık. İsterse soğuk yapar isterse sıcak. İster deprem verir isterse fırtına. Çünkü, mülk O”nundur. O zaman niye kar yağdı, niye kıtlık oldu, niye deprem oldu, denir mi? Mülk O”nundur, elbette istediği gibi yapacak. Bu insanları ve hayvanları da O yaratmış ve O”nundurlar. İnsanları yaratan O olduğuna göre; elbette, İstediğini zengin eder, istediğini fakir. İstediğini güzel yaratır istediğini çirkin. İstediğini sağlam yaratır istediğini sakat. İstediğini iki yaşında öldürür istediğini yirmi. İsterse yüz sene de yaşatır. Hiç kimse “o niye uzun yaşadı ben az yaşadım” diyemez. Hiç kimse “o niye sağlam da ben hastayım, o niye zengin de ben fakirim” diyemez. (İnsanların zulmü yüzünden olanlar başkadır. Elbette, onlar da Allah demeden olmazlar amma, kişilerin zulmü de zulümdür.)
Şimdi anladık, kabul ettik ve inandık ki, bu mülk O”nundur. Elbette istediği gibi yapacağını da kabul etmek zorundayız. Bu durumda geriye ne mesele kalır ki.. Dediğim gibi, insanların zulmü başka olmak şartı ile, yağmur yağmayınca niye yağmadı, ürünler az olunca niye az oldu denmez. O”nun mülküne ve idaresine karışılmaz. O, aslında ne yaparsa güzel yapar. Bizim şer gördüğümüz nice şeylerde pek çok hikmetler vardır. İbrahim Hakkı Hz.leri ne diyor: “Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler, arif onu seyreyler” Sen göremesen de bil ki O ne yaparsa güzel yapar, öyleyse O”nun mülküne ve idaresine karışma!
Şimdi, bu imana ve bu inanca sahip olan birisi için bu alemde endişe edecek bir şey, şikâyet edecek bir durum yoktur. Bu durumda insan her şeye gücü yeten Allah”ın mülkünde bir misafir olur. Öyle bir zata böyle bir mülkte misafir olmak nasıl bir şeref ve ne kadar güzel bir şeydir, düşünün. Bu durumda bu dünyada olan ve olması muhtemel işler için de endişe etmeye gerek yoktur. Çünkü, bütün olayların dizgini O”nun elindedir. O”nun idare ettiği bir yerde endişeye yer olur mu?
İşte böyle inanan bir kimse hiçbir şeyden endişe etmeden rahat ve huzur içinde bir hayat yaşar, Öyle bir zata misafir olmanın keyfini de sürer. Bundan başka, böyle inanıp bu şekilde yaşadığı için doğru yapmış olur ve kabir ve ahiret alemlerinde de artarak keyif etmeye devam eder.
Böyle inanmayanların daha dünyada cezaları başlar, endişe içinde yaşarlar. Gittikleri yol yanlış olduğundan kabir ve ahirette de şiddetli azaplar onları beklemektedir.
…..
GÜNÜN SÖZÜ; “Allah”ın mülküne ve idaresine karışma. Mekke”de ve Medine de hiçkarışma”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder