1 Şubat 2011 Salı

Kurtuluşun tek yolu: Cihad…Cihad…Cihad…

Evet, Ümmet-i Muhammed için bugün, Cihad duygusunun uyandırılmasından başka bir çıkar yol görünmemektedir. Düşmanlarımızın da en çok korktukları şey Alem-i İslam’da cihad duygusunun uyanmasıdır. Çünkü bu, onların sonu demektir.
Evet, düşman çok akıllı. Cihad duygusunun uyanmaması için elinden geleni yapıyor ve bunun için elindeki bütün imkanları kullanıyor. İşgal ettiği İslam ülkelerinde, ülkelerini hayatları pahasına savunanlara “direnişçi, terörist” diyor. Biz de aval aval bakıyoruz. “Ya hu! Adam ülkesini de savunmayacak ta ya ne yapacak?” Bu kahramanları nasıl öldürdüklerini gösteriyorlar, bizim televizyonlar da ballandıra ballandıra anlatıyor. Biz de normal bir şeymiş gibi seyrediyoruz. Çünkü artık bizim toplumumuz, bu cihad duygusunun yok edilmesinden dolayı, dostunu düşmanını ayıramaz olmuştur.
Bu cihad duygusunun uyanmaması için, çok garip amma, ‘dine hizmet ediyoruz’ diye ortaya çıkanları da kullanmaktadırlar. Düşünebiliyor musunuz? ‘Dine hizmet ediyorum’ diye ortaya çıkacaksın din düşmanlarına hizmet edeceksin?!. Nasıl mı? Bu gurupların pek çoğu “maddi cihad zamanı değildir, cihad manevidir” diye ortaya çıkıp müslümanlardaki cihad duygusunu köreltmektedirler. Elbette bu, düşmanların çok işlerine gelmektedir. Bunun için ülke içinde ve ülke dışında bu hizmet guruplarını desteklemektedirler. Yoksa bu gurupların, kısa bir zamanda dünya çapında faaliyetlere ulaşmaları nasıl mümkün oluyor dersiniz?
Kendi çapında cihad yapanlara ve cihad fikrini savunanlara ise şiddetle mukabele eden bu düşmanlar; ‘maddi cihad zamanı geçmiştir, şimdi manevi cihad zamanıdır’ diyenlerin önlerini neden açmaktadırlar? Biraz düşünün. Düşmanın muamelesinden bile kimin doğru yolda, kimin yanlış yolda olduğu rahatça anlaşılabilir. Bu yanlış fikri savunan kardeşlerimiz bir an önce akıllarını başlarına almalıdırlar.
Cihad kıyamete kadar bu ümmete farzdır. Hele bir İslam ülkesi kafirler tarafından işgal edilir ve onlar da düşmanı çıkarmağa muvaffak olamazlarsa cihad her müslümanın üzerine farz-ı ayn olur. Yani düşman sökülüp atılıncaya kadar savaşmak mecburdur. Şimdi bu vazife yerine getirilmediği için her Müslüman mesuliyet altındadır.
Cihadın pek çok faydası vardır, terk edilmesi ise bugün olduğu gibi zillete sebeptir. Cihadın terk edilmesi kıyamet alameti olup maalesef bizim yaşadığımız dönemde olmuştur. Nasıl bir suç işlemekte olduğumuzun farkında mısınız?  
Cihad yapacak kişinin ilk soracağı şey, -düşman kim?-Kiminle savaşacağım? olacaktır. Neticede kendisine hücum edenlerin düşman, yardım edenlerin ise dost olduklarını hemen anlayacaktır. Karışıklık bitecektir. Şimdi ise düşman kim? PKK. Dost kim? Amerika, İngiltere, İsrail, İtalya vs. Peki… Bu PKK’nın arkasında kimler var, kimler onlara silah veriyor? Dost saydığımız ülkeler…Düşmanımızı yok etmek üzere hücum edeceğiz. Kim ‘dur’ diyor? -Dost saydığımız ülkeler…Şimdi, söyleyin bakalım, Dost kim, düşman kim?
Demek, maddi cihad olmadan dostumuzu, düşmanımızı ayırmamız mümkün olmayacaktır. Madem ki cihad Rabbimizin emridir, öyleyse, her Müslüman bu vazife ile vazifeli olduğunu bilmeli ve cihad şuuruna ulaşılması için elinden geleni yapmalıdır. Adam petrol için binlerce km den gelip savaşıyor da, sen nasıl oluyor Rabbin emrini yerine getirmek ve ebedi cennetleri kazanmak için savaşmıyorsun? Neticede bugünkü zillete düşüp malın da, canın da, namusun da elinden gidiyor. Yazık..Yazık…Kardeşim! Başka yolun yok…Ya maddi cihada dönersin, Ya da içinde bulunduğun zilletten asla kurtulamazsın!..
-Kendilerine ‘elinizi savaştan çekin, namaz kılın, zekat verin’ denenleri görmedin mi? Nisa suresi 77
-Yoksa içinizden Allah cihad edenleri ve sabredenleri belirtmeden cennete gireceğinizi mi sanıyordunuz? Al-i İmran Suresi 142
-Ey Muhammed, Allah yolunda savaş. Nisa Suresi 84
VECİZ SÖZLER kitabından:
İslam ülkesinin kılıcı elinde olur. İslam aleminin birliği ve İslam kardeşliğin tesisi cihad ile mümkündür. Cihadın terk edilmesi kıyamet alametlerindendir ve bugün Alem-i İslam’ın zillete düşmesinin de sebebidir.
Allah (c.c.) “kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın” buyuruyor. Maalesef bizler kendi elimizle kendimizi tehlikeye attık; zira maddi cihadı terk ettik. Düştük dünyanın peşine. Alem-i İslam’ın bugünkü zilletinin bir sebebi de budur.

İman ve farz ibadetlerden sonra en lazım olan maddi cihaddır. Alem-i İslam cihadsız düşünülemez. Maddi cihadın terk edilmesi kıyamet alâmetlerinden olup, zillete düşmeye de sebeptir.             

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder