3 Şubat 2011 Perşembe

Medine’de, Mescid-i Nebevi’de iftar sofraları

Geçen hafta Mescid-ül Haram’da ki iftar sofralarını yazmıştık. Bu yazımızda Medine’yi anlatacağız inşallah.
Mescid-i Nebevi’de iftar sofraları daha bir başka. Burada da Mescid-i Nebevi’nin kapalı alanlarının dışında kalan açık alanlarda Mekke’de olduğu gibi Kral sofraları açılıyor. Yalnız burada Mekke’de ikram edilen şeylere bir de bir kase yoğurt ve ekmek ilave ediliyor. Mescidin kapalı alanlarında ise gene Türk sofraları hariç menü aynı. Hurma-zemzem, bir kase yoğurt ve ekmek. Bir bardak çay veya kahvede hemen her sofrada bulunuyor. Hayır sever Türk kardeşlerimizin açtıkları sofralarda ise çeşit miktarı dikkat çekecek kadar fazla. Ve ekseriya tanıdık Türkler bu sofralara oturuyor. Ne kadar iyi niyetle de hazırlansalar yan taraflarda oturan ve akşama kadar oruç tutmuş insanların bu sofralardan olumsuz etkilendikleri bir gerçek. Bu yüzden bu kardeşlerimizin bu konuda biraz daha hassas olmaları gerektiği kanaatindeyim.
Dedim ya Medine’de iftar sofraları bir başka. Dışarıdaki Kral sofraları ikram edilen şeylerin çokluğundan dolayı hemen ikindi namazından sonra, kurulur kurulmaz doluyor. Ancak içeride kurulanlar öyle değil. İçeride belki de dünyanın hiçbir yerinde karşılaşmıyacağınız bir manzara ile karşılaşıyorsunuz. İkindin namazından sonra hayır sahibi kişiler 50 kişili, 100 kişilik beklide daha fazla sofralar açıyorlar. Hurmalar, zemzemler, yoğurt ve ekmekler güzel bir şekilde sofraya yerleştiriliyor. Ancak henüz sofra boş. Sofranın başına sofra sahibi duruyor. Oradan geçen mü’minleri büyük bir nezaketle, tatlı bir dil ile, güler bir yüz ile adeta yalvarırcasına sofrasında iftar etmesi için davet ediyor.Belki de dilini bilmediği, önceden hiç görmediği, tanımadığı, ancak Allah (c.c.) onları kardeş ilan ettiği için kardeş bildiği kişileri ikram etmek üzere sofrasına davet ediyor. Bu yetmiyor. İnsanın gözlerini yaşartan manzara bundan sonra yaşanıyor. Çünkü sofralar büyük ve henüz boş, onları doldurmak gerek. İlk veya orta okul çağındaki çocuklarını Mescidin dışına, yeni gelmekte olan mü’minlerin geçtikleri yerlere gönderiyorlar. Bu çocuklar tanımadıkları, dillerini dahi bilmedikleri mü’minlerin kollarına giriyorlar, kendi sofralarına onları götürebilmek için adeta yalvarıyorlar. Büyükler ekseriya böyle küçüklere karşı şefkatli olduklarından onları kıramıyorlar. Küçük, çoğunlukla zenci bir çocuk, kolunda yaşlı bir amca gidiyorlar. Ne manzara. Çocuk o yaşlı amcayı sofraya kadar getiriyor, büyük bir saygı ve nezaketle onu sofraya oturtuyor ve bir kişi daha getirebilmek için tekrar ayrılıyor. Nihayet sofralar doluyor ve herkes ezanı beklemeye başlıyor.Mescid-i Nebevide iftar süresi çeşitlerin çokluğu sebebi ile 15 dakika. Sonra akşam namazı eda ediliyor.
Evet Medine bir başka. Akşam namazından sonra yeniden sofralar açılıyor. Kalan yiyecekler sofralara konulup yeniden ikram ediliyor. Yatsı bitip teravih namazı eda edildikten sonra sofralar yeniden açılıyor, sahurda yeniden açılıyor ve ha keza. Evet Medine’de hiç paranız olmasa da aç kalmak yok.
Evet param az gitsin, sevabı çok kazanayım diyenler Umreye Ramazan ayında gitmelidirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder