10 Şubat 2011 Perşembe

Risale-i Nur’lar üzerine veya Hristiyan olan nurcular da varmış !.

Ehl-i imanın imanlarının muhafazası için yazılan, dinimizin akaide ait meselelerini isbat ve izah eden ve bir müslümanın nasıl ve nelere, ne şekilde inanması gerektiğini en güzel şekilde anlatan, belki de bu asırda yazılmış en güzel eserler Risale-i nur’lardır. Bu eserler dünya çapında hemen hemen bilinen bütün dillere çevrilmiş ve dünya çapında en çok okunan eser olma ünvanına sahip ve ülkemizin medar-ı iftiharı olan eserlerdir Hak yolun düşmanları her asırda olduğu gibi bu düşmanlar Risale-i Nur’ları da daha başında yok etmek istemişler ancak muvaffak olamamışlardır.Allah’ın gösterdiği doğru yolu ve o yolda giden başta peygamberler olmak üzere alimler, müctehidler ve salihlere cephe almak, onları yok etmek için çalışmak ve onlara düşman olmak küfrün gereğidir. Hak yolda gidenler ne kadar az ve zaif te olsalar ve bütün dünya da onlara düşman olsa yine de onlar kıyamete kadar var olmaya devam edeceklerdir. Bizim için önemli olan bizim hangi safta yer aldığımızdır. Sen bu yolun yolcularından mısın yoksa bu güzel insanları yok etmeye çalışanların safında olup ta hala kendisini Müslüman sananlardan mısın ?
Risale-i Nurlarda Allah’ın varlığı ve birliği çeşit çeşit örneklerle isbat edilmektedir. Kur’an_ı Kerim’in Allah’ın kelamı olduğu, Peygamberimizin hak peygamber olduğu, ahiretin mutlaka geleceği gibi dinimize ait binlerce hakikat iki kere iki dört eder derecede isbat edilmiştir. Tereddütleri olanlar, vesveseye düşenler veya imanını kuvvetlendirmek isteyenler bu eserleri mutlaka okumalıdırlar. Bu eserler sadece toplumda nurcu olarak bilinenlerin değil bütün dünyadaki Müslümanların ortak malıdır. Bu eserlere  eserin müellifi olan Bediüzzaman Hz’leri dahi “ benimdir” dememiş ve “ bu eserler herkesin malıdır” buyurmuşlardır.
Bütün dünyada insanlar ondan istifade ederken Türkçe yazılmış ve bizden çıkmış bu eserlere bizim insanımızın lakayd kalması kar-ı akıl değildir. Ancak Risale-i Nur’ları doğru anlamak ta gerekir.
Zira son günlerde duyuyoruz ki dünyada Hristiyan olan nurcular da varmış. Güya Bediüzzaman Hz’leri onların islama gimeye mecbur olmadıklarını yazıyormuş. Allah insaf versin. Bediüzzaman Hz’lerine bu iftira atılır mı ? Zira O’nun en büyük davası bir kişinin daha imanını kurtarabilmek olmuştur. Bunun için imanı kuvvetlendirmeye yönelik eserler yazmış ve insanların kabre imanla girebilmeleri için ömrü boyunca çalışmıştır. Mesela Mektubat isimli eserinde, 19.mektup ve 19. sözde peygamberimizin hak peygamber olduğunu uzun uzun izahlarla isbat etmiştir. Bu durumda peygamberimizi peygamber olarak kabul etmeyen bir Hristiyan nasıl Risale-i Nur’ları kabul etmiş olur ? Eğer Risale-i Nur’ları kabul ediyorsa nasıl hrisiyan olarak kalabilir ? Bediüzzaman Hz’leri ehl-i sünnet ve cemaat alimidir. Ehl-i sünnet inancına göre ise hristiyanlar cehennemliktir ve cehennemin altıncı katında ebedi olarak kalacaklardır.
Öyleyse bir kişi hem Hristiyan hem de nurcu olamaz. Olur sananlar Risale-i Nur’ları hiç anlamamış olanlardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder