Elbette biz oruçlarımızı Rabbimiz emrettiği için tutuyoruz. Sevabını, mükafatını da yarın ahirette alacağız. Ancak bu demek değildir ki orucun dünyada faydası yoktur. Elbette orucun dünya hayatında da bir çok faydası ve hikmetleri vardır. Rububiyyet-i İlahiye noktasında orucun bir hikmeti şudur;
Cenab-ı Hak yeryüzünü bir sofra-i nimet şeklinde yaratmış ve o sofraya hesaba gelmeyecek şekilde nimetler dizmiştir. Düşünün ki Rabbimiz her gün sayısını ancak kendisinin bildiği çeşit çeşit hayvanlar, böcekler ve balıklar gibi mahlukatına ziyafet çekmesinden başka milyarlarca insana her gün ziyafet çekmektedir. Eşine dostuna bir öğün düğün yemeği veriyorsun da ne kadar telaş, hazırlık ve masraf ediyorsun. Şimdi sen milyarlarca insana hergün ziyafet çekmenin ne demek olduğunu kıyas et. İşte Rabbimiz böyle ziyafetler çekerek Rububiyyetini yani idaresinin mükemmelliğini, nasıl merhametli ve şefkatli olduğunu gösteriyor. Ancak bize nimetler ekseriya sebeplerle, ağaçtan, inekten, koyundan vs geldiğinden veya gidip kendimiz pazardan satın aldığımızdan bu nimetlerin Allah (c.c.)’tan olduğunu anlayamıyor, çoğu zaman gaflet ediyoruz.
Ancak Ramazan-ı şerifte ehl-i iman birden muntazam bir ordu hükmüne geçer. Sultan-ı ezelinin ziyafetine davet edilmiş bir surette akşama yakın sofraların başına oturup “buyrunuz” emrini bekliyorlar gibi bir tavr-ı ubudiyet sergileyip, o şefkatli, haşmetli ve külliyetli rahmaniyyete karşı büyük ve intizamlı bir kullukla mukabele ediyorlar.
Acaba böyle ulvi bir ubudiyete ve şerefi keramete iştirak etmeyen insanlar insan ismin layık mıdırlar?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder