1 Şubat 2011 Salı

Kılavuz önemlidir!..


Öyle veya böyle hepimizin kendisini dinlediğimiz, örnek aldığımız, fikirlerini benimsediğimiz önderlerimiz vardır. Oturup, şöyle bir televizyon seyrederken bile bir çok olay, söz veya davranışa tepki gösteririz ve onu benimsemediğimizi ifade ederiz; veya tam tersine, yapılan hareketi, fikir ve davranışları destekleriz, kendimizin de öyle düşündüğümüzü ifade ederiz.
Aslında bu durumlarda, çoğu zaman da farkına varmadan biz, safımızı belirlemiş oluruz. İnsanlar olarak her ne kadar karışık olarak yaşasak ta, aslında herkes belirli gurupların adamıdır. O fikir ve gurupların da başında o işi en iyi yapan bir lider, bir önder, bir kılavuz bulunur. Dolayısıyla bizler en çok bu kişileri beğenir ve tasvip ederiz. İşte kıyamet günü herkesin önderleri ile çağrılması budur. Bu gün bu önder veya kılavuzlar nasıl insanları peşlerinden götürüyorlarsa veya bizler isteyerek onların peşinden gidiyorsak, yarın ahirette de onlar gene önder olacaklar ve birer bayrak açacaklardır. Bu gün her kim hangi lideri önder, lider ve kılavuz kabul etmiş ve kimin peşinden gitmiş ise, yarın kıyamet gününde de onun peşine takılacaktır. Elbette o lider nereye giderse peşine takılanlar da aynı yere gideceklerdir.
İşte bunun için kılavuz meselesi çok önemlidir. Kılavuzun kim? Kimin fikirlerini benimsiyorsun? Kimin hareketleri hoşuna gidiyor? Kimleri kendine örnek alıp, onların dediğini hayatına tatbik etmeye çalışıyorsun? Elbette yarın kıyamet günü kendileri ile ayrılacağın gurup işte o gurup olacaktır. Demek şimdi biraz dikkat etsen yarın ahirette kimlerle olacağını rahatlıkla anlayabilirsin.
Önce, doğru olan kılavuzu söyleyelim ki, yanlış olan kılavuzlar, insanı yanlış yollara götüren önderler anlaşılsın.
Bugün peşinden gidilmesi gereken, hareketleri taklit edilmesi gereken, fikirleri benimsenmesi gereken ve insanları ebedi saadete götürecek yolu gösteren yegane lider, önder ve kılavuz Hz.Muhammed s.a.v.’dir. O bütün insanlığın yegane önderi ve kılavuzudur. O’nun dediklerini yapanlar, gösterdikleri yoldan gidenler asla pişman olmayacaklardır. O’nun dediklerini yapanlar daha bu dünyada mutlu ve huzurludurlar. Siz hiç O’nun dediklerini yapıp ta, O’nun dediği yolda gidip te pişman olan gördünüz mü? Amma O’nu değil de, başka kılavuzları dinleyenlerin pişman oldukları çok görülmüştür.
Bugün peygamberimiz s.a.v’ in yoluna çağıran alimler ayrı ayrı birer kılavuz veya önder sayılmazlar. Onlar, gerçek önder ve kılavuzun yardımcıları gibidirler. İnsanları kendi yollarına değil, peygamberimiz s.a.v’in tarif ettiği yola çağırdıkları için ayrı ayrı birer lider veya kılavuz değildirler. Dolayısıyla o istikametli alimleri dinleyenler aslında Peygamberimizi s.a.v dinlemiş sayılırlar.
Buradan bir anlaşılacak gerçek te şudur ki, gerçek ve istikametli alim kendi fikirlerini ortaya koymaz. Hatta onun kendi fikri de yoktur. O, fikir olarak ayet ve hadisleri bilir ve onları anlatırlar. İnsanların onlara tabi olmalarını teşvik ederler. Demek kendi fikirlerini ortaya koyanlar ve insanları kendi fikirlerini benimsemeye ve tatbik etmeye çağıranlar gerçek birer alim değildirler.
Bir başka anlayacağımız da şudur. Bir alimi dinlerken Kur’an’ı anlattığı için veya Hadisleri bize haber verdiği için dinlemeliyiz. O’nun ne anlattığına bakmaksızın şahsına yönelmek ve şahsına bağlanmak İslamî bir hareket değildir. Dinimize göre de bu hareket yanlıştır.
Aman! Bugün kılavuzuna dikkat et! Yarın peşine takılacağın önder o olacaktır. O nereye giderse sen de oraya gideceğine göre, bu işin şakası da yoktur.
 Kıymetli okuyucularım. “İnsan Hayatına Yön Verecek ‘VECİZ SÖZLER’ İsimli kitabımız piyasaya çıkmıştır. On dört yıllık bir tefekkür hayatının meyvesi olan bu eser, sadece 50 kuruş karşılığında Şerafettin Camisi arkasında bulunan Tekin Kitabevi’nden ( 0 332 350 30 17) temin edilebilir.

      SANA GELDİM

Ayrılık sancısı sardı özümü.
Deli gönül duymaz oldu sözümü.
ıver türbeni göster yüzünü.
Türbene değil, sana geldim EY NEBİ !......

Çevirme geriye, gönüller mahsun.
Kalbim sevdalandı, Zatına meftun.
Bir tebessüm et de döneyim memnun.
Ravzana değil, sana geldim EY NEBİ !......

Bilirim diridir Resul kabrinde.
Bu inançla boyun büktüm emrinde.
Lutfen tanışalım  kutlu şehrinde.
Şehrine değil, sana geldim EY NEBİ !......

Gönül  arzuladı dostu ziyaret.
Allah şahit olsun  halis bir niyet.
Kabul et beytine görüş nihayet.
Beytine değil sana geldim EY NEBİ !......

Gönüller Sultanı sevgili Canan !...
Sana meftun sana hayran bu cihan.
Çıkıver hücrenden ol bana derman.
Hücrene değil, sana geldim EY NEBİ !......

Gönlümün yareni  sorayım  halin.
Tutunayım  uzat mübarek elin.
Çıkıver kabrinden göster cemalin.
Kabrine değil, sana geldim EY NEBİ !......

Rüyada seninle müşerref oldum.
Benliğim eridi  nurunla doldum.
Sarıl bana  bu gün yurduna geldim.
Yurduna değil, sana geldim EY NEBİ !......

                                                                             Osman ALTAŞ
                                                                             0 505 682 81 99



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder