1 Şubat 2011 Salı

Kur’an’ı kapat, kadını aç!


Evet, Kur’an’ı kapat, kadını aç! Son Osmanlı paşalarından Abdullah Cevdet paşa nasıl da özetlemiş “Kur’an’ı kapat, kadını aç!” Çünkü Kur’an toplumun bozulmasını engelleyen en büyük engeldir. Bunun için toplumu bozmak ve nefsani bir hayata toplumu sevk etmek isteyenlerin ilk yaptıkları iş Kur’an’ı kapatmak yani onun tatbikini engellemek olmuştur. Adamlar akıllı. Şer yolda da olsa hiç olmazsa ne yapacaklarını veya ne yapmaları gerektiğini biliyorlar. Beni asıl düşündüren neden İslamî kesim bilemiyor? Bak adam nasıl bilmiş “Kur’an’ı kapat, kadını aç” demiş. Çünkü işin püf noktası burası. Kur’an varken, hükümleri tatbikatta olduğu sürece toplumu bozamazsın, memleketi soyamazsın, memleketin zenginliklerini başka ülkelere peş-keş çekemezsin, Kur’an varken canın istediği gibi bir hayat süremezsin, hırsızlık yapamazsın çünkü elin gider. Haksız yere adam öldüremezsin, çünkü kısas vardır, senide öldürürler. İçki içip sarhoş sarhoş direksiyona geçip masum insanları katledemezsin, çünkü bunun adam öldürmekten farkı olmadığından kellen gider ve hakeza. Demek şer yolların kapısını açabilmek için önce Kur’an’ı kapatmak şarttır. Ve öyle de yapmışlar. Demek bu gün bizim toplumumuzda kötülüklerin alıp başını gitmesi, hırsızlığın, soysuzluğun artmasının sebebi neymiş? Kur’an’ın kapatılması. Evet talimat ta Osmanlı paşasından geliyor “Kur’an’ı kapat, kadını aç!”
Evet toplumun bozulabilmesi ve tam bir nefsani hayat yaşanabilmesi için Kur’an kapatıldıktan sonra yapılacak ikinci iş kadının açılmasıdır. Demek toplumu bozmak, İslam’dan ve Allah (c.c.)’a kulluktan uzaklaştırmak ve canlarının istediği gibi bir hayat sürebilmek için kur’an’ın tatbik edilmemesi ve kadının açılması şarttır. Ehl-i dalalet ve sefahet bunu çok iyi bildikleri için hep bu konuda gayret sarfetmişler ve hala da en çok bu konuda hassasiyet göstermektedirler. Her konuda taviz verirler amma bu iki konuda asla taviz vermez ve geri adım atmazlar.
Demek kadının açılması veya kapanması ehl-i dalalet ile Müslümanların arasında daima en önemli mücadele konusu olmuş ve olacaktır. Müslümanlar Allah (c.c.)’ın emri olarak kadının örtünmesinde ısrarlı olurken nefis ve şeytanı dinleyen ehl-i küfür, ehl-i sefahet, ehl-i dalalet ve ehl-i isyan da kadınların açılması hususunda son derece ısrarlıdırlar. Dolayısıyla toplumda bu iki kesimden hangisinin hakimiyeti varsa kadının da açılıp kapanması buna göre olmaktadır.
Kadınların göbeklerini de açtıkları günümüzde  ve ülkemizde durumun değerlendirilmesini sizlere bırakıyorum.
Sen de kendini tanımak ve hangi tarafın adamı olduğunu anlamak istiyorsan işte sana ölçü. Kadınların açılmasını mı yoksa örtünmelerini mi savunuyorsun, karın ve kızlarının örtünmelerini mi istiyorsun, yoksa açılıp saçılmalarını mı? Yaz günleri sahillerde işlenen rezilliklerden rahatsız mı oluyorsun yoksa bir yaz gelse de …. diye yaz günlerini dört gözle mi bekliyorsun ve hakeza.
Hiç kendimizi kandırmayalım. Yanlış işlerle ebedi hayatımızı tehlikeye atmayalım, yaptığımız kötülükleri terk ederek tevbe etmek ve Allah (c.c.)’a kulluğa yönelmek yapılacak en akıllıca iştir. Kötü işlere yönelen nice toplulukların tarihte feci azaplarla yok edildiklerini unutmayalım vesselam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder