Adalet nasıl mümkündür?

Önce şunu bilmeliyiz ki, Adil-i mutlak olan ve asla zulüm yapmayan yegane, zat Rabbimiz olan Allah’tır. O hiçbir kimseye asla ve zerre kadar zulüm etmemiştir ve etmeyecektir. Kulları arasında da en adil olan zat bizim peygamberimiz Hz.Muhammed s.a.v’dir.

Demek adalet, Kur’an’da Rabbimizin emrettiği ve Resulünün yaptığı gibi hareket etmekle mümkündür. “Yakinen bilen bir millet için Allah’tan daha iyi hüküm veren kim vardır?” Maide suresi 50. ayetinde Rabbimiz böyle buyurmaktadır.

Demek kısaca, Allah’ın Kur’an’da emrettiği şeyler emredilecek ve yasak ettiği şeyler de yasaklanacak; daha sonra da dinimizde suç olarak belirtilen şeyler yapıldığı zaman, o suçlara dinimizde belirtilen cezalar tatbik edilecektir. Gerçek adalet ancak böyle mümkündür.

Şimdi sen, Allah’ın emrettiği bir şeyi yapana ceza verirsen, yasak ettiği bir şeyi de yapmayı serbest edersen değil adalet yapmak, aksine tam bir zalim olursun. Allah cc ‘şunları yapmak yasak, yapana da şu cezayı tatbik edin’ diye emrediyor, sen ise onun hükümlerini tatbik etmediğin gibi bir de buna karşı olduğunu söylüyorsun. “Allah’ın hükmü ile hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir” (Maide suresi 45) ayetinden de korkmuyorsun.

Allah’ın hükümlerini beğenmediğini açık açık söyledikten sonra kalkıyorsun Avrupa kâfirlerinin ve nice haddini bilmez insanın kafasından yazdıkları kanunları da tatbik ediyor ve bunu medeniyet sanıyorsun. Batsın senin medeniyetin. Allah’ın hükümlerini ve kanunlarını beğenmeyen, sonra da O’nun yarattığı zavallı insanların yaptıkları kanunları beğenen insana ‘insan’ denir mi?  

Gel! İş işten geçmeden bu zulümlerden kurtulmaya bak. Allah cc ne emretmişse, Resulü bize ne getirip haber vermişse “kabûl ettim” de, Şeytan gibi başını kaldırma! Sonra onun yanına gidersin…

Demek adalet ancak Allah’ın hükümlerini tatbik ve resulünün sünnetine uymakla mümkündür. Hem Allah’ın hükümlerini tatbik etmek bizim keyfimize bırakılmış değildir. Allah’ın emridir ve iman etmiş olmanın da bir şartıdır. Zira Rabbimiz şöyle buyurmuştur: “Eğer bir şeyde çekişirseniz, Allah’a ve ahiret gününe inanmışsanız, onun hallini Allah’a ve Resulüne bırakın” Nisa Suresi 59