Birbirine zıt iki kelime. Karanlık ile aydınlık gibi, sıcak
ile soğuk gibi. Birinin olduğu yerde diğeri olamıyor.
İzzetli olmak o kadar güzel bir şeydir ki. O Cenab-ı
hak’kın’da güzel bir ismidir. El Aziz.
Allah (c.c.) Aziz’dir. İzzet de O’nun elindedir. Dolayısıyla
O istediğini aziz eder, istediğini de zelil.
Biz O’ndan nasıl rızık istiyorsak, hidayet istiyorsak, af
istiyorsak, şifa istiyorsak izzet de istemeliyiz. Ancak nasıl çalışıp
çabalayarak rızık istiyorsak, doktora gidip ilaç kullanarak şifa istiyorsak,
günahlarımıza pişman olup terk ederek affımızı istiyorsak; izzetli olmak için
de elimizden geleni yaptıktan sonra Rabbimizden izzet istemeli, bizi dünyada ve
ahirette aziz etmesi, zelil etmemesi için yalvarmalıyız.
İzzetli olmak için önce Allah (c.c.)’a güzel bir kul olup
emrettiklerini hiç düşünmeden yapmalı, yasak ettiği şeylerden ise elimizden
geldiği kadar kaçmalıyız. Farzları yapmayan, haramlardan kaçmayanlar asla aziz
olamazlar, zilletten de kurtulamazlar.
Bunun yanında dosdoğru olmak, temiz olmak, herkesin hakkını
vermek, adil olmak, kendimize, ailemize, çevremize, vatanımıza hatta bütün
insanlara karşı vazifelerimizi yapmak gibi bir müslümanda olması gereken
hasletlere sahip olmalıyız. Yalan söyleyen, başkaların hakkını yiyen, sözünde
durmayan, zulüm eden, vazifesini yapmayan kişiler aziz olamazlar.
Evet dünyada da aziz, ahirette de aziz olmak için dosdoğru
bir Müslüman olmak, Rabbimizin emirlerini yapmak ve yasaklarından kaçmak gerek.
Bu da yetmez. Peygamberimiz s.a.v’in sünnetine uyarak O’nun ahlakıyla
ahlaklanmak gerekir.
O bütün haramlardan uzak durmuş,vazifelerini yapmış, herkese
hakkını vermiş, dosdoğru olmuş ve şakadan da olsa bir defa yalan söylememiştir.
Dolayısıyla en izzetli insan O’dur. Biz de ne kadar O’na
uyarsak o kadar izzetli oluruz. Zaten Rabbimiz de bize O’na uymamızı emretmiyor
mu?
Bu arada izzeti kâfirlerin yanında arayanlar, onlarla
beraber ve onlarla dost olmakta sananlar asla zilletten kurtulamazlar.
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder