Deccal dönemini yaşıyoruz!
Aslında girdi demek çok daha
doğru olur, ancak nasıl toprağa atılan tohumun, toprağın üstüne çıkması ve
gözle görülür hale gelmesi zaman alırsa, aynen öylede; Mehdi-i Azam döneminin
tohumları da atılalı çok oldu, ancak bu tohumların yeşermesi ve fiilen bu dönemin
başlaması ve herkes tarafından göz ile görülmesi dönemine dünya yeni giriyor Yalnız, bu yazıya başlayınca şu olay
dikkatimi çekti ve üzüldüm Zira herkes bilir ki; Mehdi-i Azam döneminin
güneş gibi dünyaya doğması ve yeryüzünü adaletle doldurmasından önce dünya
zulümlerle dolacak ve bir deccaliyet dönemi yaşanacaktır Bu dönem öyle dehşetli bir dönemdir ki;
bütün peygamberler o dehşetli dönem ile ümmetlerini korkutmuşlar ve özellikle
son peygamber olan bizim peygamberimiz sav bu konuda çok geniş teferruat vermiştir Şimdi herkes mehdi-i Azam dönemini bekliyor
ve bizlerde ‘o dönem hemen gelmek üzere’ diye müjde veriyoruz İyi amma, eğer Mehdi-i Azam dönemi gelmek
üzereyse, ondan önceki şu, içinde yaşadığımız dönemin Deccaliyet dönemi olması
gerekmez mi? Evet, Mehdi-i Azam döneminden önceki dönemin Deccaliyet dönemi
olduğunu herkes bilir ve kitaplarda da böyle yazılıdır Öyleyse, neden insanların büyük çoğunluğu
bunu fark edemedi? İnsanlık tarihinin en büyük fitnesi içinde yaşayıp, onu fark
edememek, bu kadar gaflet olur mu? Bu durumda denilebilir ki; geride
bıraktığımız yüz sene, yani 20 asır, demek ki deccaliyet dönemi imiş 20 asırda dünya çapında yapılan uygulamalara
bakılırsa mesele net olarak anlaşılabilir ‘Din afyondur’ diyerek başlayan bu asır,
insanların maymundan geldiğini iddia ederek, inkar fikri ile devam etmiştir Din, bu asırda toplum hayatından tamamen
çıkarılmış, inkâr fikrini esas alan kominizm sisteminin yıkılmasından sonra,
insanların, Allah’ın emir ve yasaklarına göre yaşamalarını yasaklayan, bunun
yerine herkesin canının istediği gibi yaşamasını sağlayan ‘demokrasi’ sistemi
getirilmiştir Allah’ın emir ve yasaklarının tatbik
edilmesini şiddetle yasaklayan bu sistemin, İslam dini ile taban tabana zıt
olduğu fark edilememiştir Güya bazı insan haklarına önem vermesi
dolayısıyla ne olduğu toplum tarafından anlaşılamamış, hatta çoğu zaman dindar
müslümanlar tarafından savunulur olmuştur Kimse, ‘İslam’ın toplum hayatında tatbikini
yasaklayan bir sistem nasıl islama uygun olabilir?’ diye sormamıştır Hatta bazıları ‘Demokrasi islamın ta
kendisidir’ diyerek hem kendilerini, hem de peşlerinden gidenleri
mahvetmişlerdirMaalesef, insanların büyük çoğunluğu, bu dönemin deccaliyet dönemi olduğunu anlayamamıştır Zaten bunun böyle olacağını peygamberimiz sav bir hadislerinde şöyle haber vermiştir “Deccal’ın alnında ‘haza kâfir’ (bu kâfirdir) yazacak ancak herkes okuyamayacak Müminler iman nuru ile okuyacaklar” Evet, öyle oldu Herkes bunu anlayamadı ve çokları o deccalların peşinden gitti ve gitmeye devam ediyor Evet, İslam’ı hayatlarında yaşamayanlar, bu arada kendilerinden iyi Müslüman tanımayanlar Deccalleri ve deccaliyet dönemini anlayamadılar ve onların peşlerinden gittiler Allah cc ‘Hakiki Müslümanlar ile yalandan müslümanım diyenleri nasıl ayırıyor’ görüyor musunuz? İnsanlar Allah’ı kandırabileceklerini mi sanıyorlar?
Şimdi üzüldüğün konu şu: Deccaliyet dönemini ve Deccalleri tanımayan insanlar, Mehdi dönemini nasıl bilecekler? Hakiki Müslümanların terörist ilan edildiği günümüzde korkarım ‘ben müslümanım’ diyenlerin bir kısmı yarın mehdiye karşı da savaşabilirler Allah korusun Çünkü, ayıramıyorlar
Deccaliyet dönemi son onbeş yirmi senedir kemalini yaşıyor ‘Her kemalin bir zevali vardır’ düsturu gereği tepe noktası aynı zamanda zevalin de başlangıç noktasıdır Geçen asrın büyük imamı Bediüzzaman Hz’leri bu mesele ile ilgili olarak eserlerinde çok teferruat vermiş ve kendisinden sonraki asrın ‘mehdiyet asrı’ olacağını müjdelemiştir Müslümanlara yapılan zulümlerin had safhaya geleceğini, Müslümanların artık tamamen bunaldıkları bir zamanda bir ehl-i hamiyetin feveran ederek onların başına geçeceğini, özellikle seyyidlerden meydana gelen bir cemaatten meydana gelen orduya Mehdi-i Azam’ın hükmedeceğini, diğer Müslümanların da katılımlarıyla milyonlara varan bu ordu ile Mehdi-i Azam’ın bu haçlı sürüleri ile savaşacağını, milyonlar ordusu ile yer yüzünde galibane gezeceğini haber vermiştir Yahudilerin köklerinin kazınacağı dönem de o dönemdir
İşte, son yıllarda İslam ülkelerinin işgal edilmesi ve milyonlarca müslümanın kanının dökülmesi ister istemez hakiki Müslümanları galeyana getirmektedir Herkes içinden ‘artık yeter’ demektedir amma elinden bir şey gelmemektedir İşte, artık bu sıralar ümidimiz ve beklentimiz odur ki; O ehl-i hamiyet zat ‘artık yeter’ diyerek ortaya çıksın, önce seyyidler cemaati, sonrada bizim gibi Müslümanlar onun etrafında toplansın ve Yahudi ve Hıristiyanlara karşı cihad başlasın Şimdiki küçük direnişler o sürecin başlamasının yakın olduğunun işaretleridir
Şimdi gözlerimiz bu oluşumun başlamasındadır Pek yakında bunu bekliyoruz Yakında gözle görülecek bu hadiselere şahit olacağız inşallah Biraz gayret, biraz sabır Bizim için bundan sonra en büyük şeref, Mehdi-i Azam’ın ordusunda savaşmak ve şehit olabilmektir O günleri dört gözle bekliyoruz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder