Malum, insanlar üç guruptur.
Bunlardan çoğunluğu teşkil eden birinci gurup ehl-i dünyadır. Bu gurupta
olanların bütün gayret ve himmetleri dünyadır. Çalışma ve koşuşturmalarındaki
yegane maksatları hep daha fazla kazanmak veya biraz daha dünyalık bir menfaat
elde etmektir. Bunun için bu gurupta olanlar elinde dünyalık bulunan kişileri
severler, onlarla beraber olurlar. Kendisinden menfaat elde edemeyecekleri
kimselere ise asla bir değer vermezler. Bu konuda o kadar ileri giderler ki..
‘parasız adam gereksiz adam’ diyecek kadar hadlerini aşarlar. Para, mal, makam
gibi dünyevi şeyler onlar için her şeydir. Bunların gözünde zenginler, makam
sahipleri çok kıymetlidir. Çünkü peşinden koştuğu menfaat onların elindedir.
Onlara kendilerini beğendirmek için her türlü sahtekarlık ve yalakalığı
yapmaktan çekinmezler. Bu gurupta olan insanlar değersizdirler. Çünkü, peşinden
koştukları dünya fani ve geçici ve hadisi şerifte “Dünya bir cifedir.(leş)
Taliplisi köpeklerdir” dendiği için dünyanın peşinde koşanların durumu da
böyledir.
Dolayısıyla bir kişi eğer
sana parandan dolayı veya makamından dolayı değer veriyorsa hemen anla ki o bir
ehl-i dünyadır. Ondan uzaklaş. Çünkü o menfaatinden başka bir şey düşünmez,
menfaati bitince de seni terk etmekte tereddüt etmez!
İkinci gurup ise, ehl-i
ahirettir. Bunların gayesi, koşuşturmaları da ahireti kazanmak, cennete gitmek,
cennette daha çok nimetlere sahip olmak ve cehennem gibi dehşetli bir azaba
düşmekten kurtulmak olduğundan bu
gayelerine faydası olmayan dünyaya fazla değer vermezler. Dünyaya ancak
ihtiyaçlarını karşılamak, ihtiyaçları için kimseye el açmamak için çalışırlar.
Dolayısıyla bunların dünyaya çalışmaları da ahiret için olur. Bu gurupta
olanlar bu yüzden bol bol ahiret kazancı elde edecekleri üç ayları dört gözle
beklerler. Çünkü mesela, içinde bulunduğumuz recep ayında bir gün oruç
tuttuğunda diğer zamanlarda bir sene oruç tutmaktan daha fazla sevap kazanır.
Ramazan ayında daha da fazla kazanır. Gözü ahiret ticaretinde olanlar elbette
bu üç ayları bu yüzden dört gözle beklerler ve kavuşunca da bol bol oruç
tutarak, fazladan namazlar kılarak, kur’an okuyarak, sadakalar vermek sureti
ile fakirleri sevindirerek bu aylardan istifade etmek için gayret ederler.
Ahiret kazancı peşinde oldukları için bu uzun günlerde oruç tutmak onlara zor
gelmez, gece yarısı sahura kalkmak ve teheccüt namazı kılmak onlar için bir
ganimettir.
Demek ki üç aylar ehl-i dünya
için bir anlam ifade etmiyor. Çünkü dünyevi bir menfaati olmadığı gibi daha
fazla ahirete çalışmaya vakit ayrıldığı için dünyevi menfaate zararı da oluyor
denebilir. Bu yüzden gerçek ehl-i dünya bu aylardan pek memnun olmazlar. Ancak
bu aylar vesilesi ile alışveriş gibi bazı dünyevi menfaatleri olabildiğinden
ancak o kadarlık bir memnuniyetleri olabilir.
Evet, bu üç aylar gitmekte
olduğumuz ahiretimiz için çok büyük bir fırsattır. Gelecek seneye ya yetişiriz,
yada yetişmeyiz. Ayrıca yetiştiğimiz bu seneyi değerlendiremezsek gelecek
seneyi değerlendireceğimiz zaten şüphelidir. Öyleyse bu gelen üç ayları
ahiretimiz açısından fırsat bilmeli, hatta bu üç ayları, idrak ettiğimiz son üç
aylarmış gibi düşünerek elimizden ne geliyorsa yapmalıyız. Çünkü ne yaparsak
yarın ahirete onu bulacağız.
İnsanlar içinde bir üçüncü
gurup ta vardır ki onlar pek azdırlar. Onlar Ehlullah olanlardır. Bu gurupta
olanların özelliği; onlar bir şey yapacakları zaman dünyevi kâr ve zararlarını
düşünmedikleri gibi, ahiret kâr ve zararını da düşünmezler. Onların bir tek dertleri
vardır: Allah’ın rızasını kazanmak… Bütün işlerini, ibadetlerini yaparken
düşündükleri tek şey budur. Allah’ın razı olmadığı bir şeyi asla yapmazlar.
Kimin ne diyeceği ise asla umurlarında değildir. Bunların her günü ramazan, her
geceleri kadir gecesi gibidir. Bunlar sevap peşinde koşmadıklar halde en çok
sevabı onlar alırlar. Bazen onların kıldığı iki rekat namazdan aldıkları sevabı
normal bir kişi bir sene namaz kılsa alamaz. Bunlar dünya peşinde koşmadıkları
halde dünyada da herkesten fazla rahat ederler. Bu yüzden hayatlarından hep
memnundurlar, şükür halindedirler, şikâyet ettikleri görülmez.
Durum bu…bakın bakalım siz
hangi guruptasınız…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder