28 Mayıs 2013 Salı

Kuran’ı okuyan da dinleyen de sevapta ortaktır




Ramazan ayı aynı zamanda Kur’an ayıdır.Camilerde okunan mukabeleler bu aya ayrı bir renk ayrı bir hava katmaktadır. Zira mukabele ile Kur’an okumak sünnettir. Ramazan ayında peygamberimiz (sav) ile Cebrail as karşılıklı Kur’an okuyup dinlerlerdi. Bu güzel sünnet taa o zamandan beri sürüp gelmekte ve günümüzde de yaşatılmaktadır.
Aslında Ramazan ayı Kur’an ayıdır. Zira “şehru ramazan ellezi ünzile fihil kuran” ayetinde belirtildiği gibi “ramazan ayı öyle bir aydır ki, onda Kur’an indirilmiştir.” Yani Ramazan ayı on bir ayın sultanı olma şerefini Kur’an’ın kendisinde indirilmesinden almaktadır. Öyleyse, bu ayda her zamankinden daha fazla Kur’an ile haşir neşir olmak gerekir. Okumalı, dinlemeli, manasını düşünmeli, kendisi ile amel etmeli ve hakeza…
Ramazan ayında mukabeleler ne güzeldir. Hafızlar Kur’an okur, bir çok mümin Kur’an’dan takip eder, cemaat dinler. Adeta insanlar dünyanın boğucu ve sıkıcı havasından çıkarlar ve meleklerinkine benzer ulvi bir aleme geçerler. O havayı teneffüs etmeyen ne bilsin!
Normal zamanda Kur’an’ın her bir harfine en az bire on verilirken ramazanda bire bin, cumalarında daha fazla, ayet el kürsi gibi surelere binler ve kadir gecesinde bire otuz bin kadar sevap verilmektedir.
Ahiret ticareti için dünyada bulunan insanların bu mukabeleler ile, okunan Kur’an-ı dinlemek ile veya kendisi okumak ile ne kadar sevap kazandıklarını varın artık siz düşünün.
Bediüzzaman Hz.leri ramazan risalesinde bu konu ile ilgili olarak şöyle yazmıştır: Evet, Ramazan-ı Şerifte güya âlem-i İslâm bir mescid hükmüne geçiyor. Öyle bir mescid ki, milyonlarla hâfızlar, o mescid-i ekberin köşelerinde o Kur'ân'ı, o hitab-ı semâvîyi arzlılara işittiriyorlar. Her Ramazan, “şehru Ramazan ünzile fihil Kur’an” (Ramazan öyle bir aydır ki onda Kur’an indirilmiştir) âyetini, nuranî, parlak bir tarzda gösteriyor; Ramazan Kur'ân ayı olduğunu ispat ediyor. O cemaat-i uzmânın sair efradları, bazıları huşû ile o hâfızları dinlerler. Diğerleri kendi kendine okurlar.
Evet, camilerde hafızlarımız okuyarak sevap kazanırlar, cemaat takip ederek veya dinleyerek sevaba ortak olurlar. Öyleyse mümkün olduğu kadar bizler de o ulvi cemaatin içinde olmaya gayret etmeliyiz.
Bu kadar Ahiret ticaretinin yapıldığı Ramazan ayında elbette biraz da dünya işleri azaltılmalıdır ki, ahiret kazancı daha çok olsun. Bu yaptığımız ibadetler, tuttuğumuz oruçlar, kıldığımız namazlar, verdiğimiz sadakalar, okuyup dinlediğimiz Kur’an ile ne kadar sevaplar kazandığımızı tahmin bile edemeyiz.
Yarın ahirete varınca bu sevaplar tas tamam herkese verilecektir. İşte o zaman herkes “keşke biraz daha yapsaymışım” diye hayıflanacaktır. Hiç yapmayanların o gün nasıl esef edeceklerini, nasıl kahrolup üzüleceklerini varın siz düşünün.
…….
GÜNÜN SÖZÜ: Allah cc kapısına geleni boş çevirmekten yücedir.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder