24 Mayıs 2013 Cuma

Hoş Geldin, Yâ... Şehri Ramazan!


Peygamberimiz’in (sav) “Bizi ona kavuştur” diye dua ettiği onbir ayın sultanı olan Ramazan ayına kavuşmuş bulunuyoruz. Ne kadar şükretsek azdır.
Bu ay oruç ayıdır. Peygamberimiz (sav) bu aya erişip te kendini affettirmeden bu aydan çıkana “burnu yere sürtünsün” buyurmuşlardır. Demek bu aya erişen kişinin kendini affettirmesi çok kolaydır. Az bir amel işlemek sureti ile bütün günahlarından arınmak mümkündür. Öyleyse hiç olmazsa o az ameli işleyelim.
Bu ayda amelin en azı farz olan orucu tutmaktır. Bütün Müslümanların toplu halde oruç tuttukları bu ayda Allah’ın emri olan orucu tutmayanlar maalesef insan statüsünü kaybedip hayvanlardan da aşağı bir duruma düşmektedirler. Dolayısıyla bu ayda farz olan orucu dinen hiçbir geçerli mazereti olmadan tutmayanlara insan demek mümkün değildir.
Evet, çok şükür onbir ayın sultanı olan Ramazan ayına kavuştuk. Yapacağımız en az amel farz olan orucumuzu mutlaka tutmak, beş vakit namazımızı mümkün olduğu kadar cami ve cemaatle kılmak, teravihleri de mümkün olduğu kadar aksatmadan camide kılmaktır. Günde hiç olmazsa bir cüz Kur’an okursak veya hafızların okuduğu Kur’an’ı dinlersek bu ayı en azından değerlendirmiş oluruz. Ve inşallah bütün günahlarımızdan arınmış olarak bu aydan çıkarız.
Elbette en az amel ile yetinmek iyi değildir. Bunlara daha bir çok güzel ameller de eklemeliyiz.
Aslında bu ay biraz dünya işlerini bırakmak ve ahiret için çalışmak ayıdır. Bütün gücü ile dünyaya koşan insanlar bu ayda biraz durmalı ve gitmekte oldukları ahireti hatırlayıp orası için de çalışmaları  gerektiğinin farkına varmalıdırlar. Sırf dünya için yaratılmadığımızın şuuruna varıp bütün vaktimizi dünyaya harcamamamız gerektiğini fark etmeliyiz.
Peygamberimiz (sav) bu ayda yapılacak işleri fiilen yaparak göstermiştir. Farz olan orucu tutmuş, beş vakit namazı kılmış, Cebrail as ile karşılıklı Kur’an okuyup hatm etmiş, teravih namazı kılmış ve her zamankinden daha fazla ibadet ile meşgul olmuşlardır.
Son on güne geldiklerinde ise dünyadan tamamen ellerini çekmişler ve kendilerini tamamen ibadete vermişlerdir. İşte yapılacak olan doğru hareket budur: Son on günü tamamen ibadete ayırmak ve ibadetle meşgul olmak. Bu sünnettir. Bunun için uygun camilerde itikafa girilmelidir. Kaybolmaya yüz tutan bu sünnet mutlaka ihya edilmelidir. Hiç olmazsa bazı camilerimiz bunun için hazır edilmeli ve bütün millet sünnet-i kifaye olan bu sünneti terk etmiş olmak vebalinden kurtarılmalıdır. Çünkü bazı kişilerin itikafa girmesi diğerlerini mesul olmaktan kurtaracaktır.
……..
GÜNÜN SÖZÜ “İnsan ibadet için yaratıldığından ibadetsiz bir insan hiçtir”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder