Her ne konuda olursa olsun, sen gerekeni yap, mutlaka
karşılığını göreceksin.
Bugün toplumumuzda birbirimizi sevmemek gibi bir hastalık
meydana gelmiştir. İşte bu herkesin gerekeni, üzerine düşeni, kendisinden
bekleneni yapmamasındandır.
Özellikle büyükler, büyük olmanın gereğini yaparlarsa,
elbette saygı ve hürmet göreceklerdir. Sevilecek ve sayılacaklardır. Bugün
küçüklerin büyükleri sevip saymamasında en büyük etkenlerden biri de büyüklerin
büyüklüğün gereğini yapmamalarıdır.
Buğday elde etmek için tarlayı ekersin, elma elde etmek için
ağaç dikersin, çocuğun olmasını istersen evlenirsin. Peki… sevgi istiyorsan,
sevmek ve sevilmek istiyorsan, toplumda herkesin birbirini sevmesini ve
saymasını istiyorsan…
O zaman yapacağın iş: sevgiyi çoğaltacak işler yapmaktır.
Sevginin merkezi kalp’tir.Sevgiler kalplerde çoğalır ve topluma oradan yayılır.
Sevmenin tam tersi olan kızmanın da merkezi kalp’tir. Sevmek ve kızmak ise
kişinin elinde değildir. Kendisine yapılan muamele, söz ve davranışlara göre
otomatik olarak kalplerde sevme veya kızma meydana gelir.
Aramızda sevginin çoğalması, birbirimizi sevebilmemiz için
Peygamberimiz s.a.v. şöyle buyurmuştur.
“ İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi
sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi
seveceğiniz bir şey öğreteyim mi?
Aranızda selamı yayınız”
Demek birbirimizi sevmemiz, birbirimize yaptığımız
hareketlere bağlıdır. Her gün hakaret ettiğin, kendisine kötülük ettiğin
birisinin seni sevmesini bekleyebilir misin?
Birisi size daima iyilikte bulunuyor, yardım ediyor, ne zaman
sıkışsanız elinizden tutuyor; elbette sizin kalbinizde ona karşı bir sevgi,
saygı, muhabbet meydana gelecektir. Dolayısıyla sizin ona karşı yaptığınız her
harekette bu sevginizin eseri görülecektir.
Amma, en yakınınız bile olsa, size hep kötülük yapan, fırsat
buldukça kendi menfaati için sizi zora sokan bir kişiye karşı, elbette sizin
kalbinizde bir kızma ve buğz meydana gelecektir. Çünkü bu insanın elinde değildir.
Bu kızgınlığınız da, ne kadar saklamaya çalışsanız da elbette hareket ve
sözlerinizden belli olacaktır.
Demek bugün toplumumuzdaki sevgisizlik ve saygısızlığın
sebebi; insanların birbirlerine karşı yaptıkları kötü hareketler, söz ve
davranışlardır. Yada, başka bir deyişle, herkesin kendi üzerine düşeni veya
kendisinden beklenen hareketi yapmamasıdır.
Herkes üzerine düşeni, kendisinden beklenen hareketi, hatta
daha fazlasını da yapmalıdır ki toplum fertleri arasındaki sevgi, saygı ve
güzel hareketler çoğalsın ve yayılsın.
Öğretmensin, öğretmenliğin gereğini yap; valisin, üzerine
düşeni yap; babasın, amcasın, çocuksun, karısın, kocasın, komşusun, bakansın,
başbakansın, bekçisin, komutansın hatta er’sin. Ne olursan ol, o durumda ne
gerekiyorsa, senden ne bekleniyorsa yap, hatta daha fazlasını, vazifen olmadığı
halde elinden gelen iyiliği de yapmaktan geri kalma ki, toplumda sevgi ve saygı
çoğalsın, fertler birbirlerini sevip saysınlar ve herkes mutlu olsun. Eğer sen
gerekeni yapmıyorsan, o zaman bari zarar verme, kötülük yapma. Çünkü, insanlara
kötülük yapmamak, zararın dokunmaması da bir iyiliktir. Çünkü, toplumdaki sevgi
ve saygıları yok eden ve ortalığı sevgisizliğin kaplamasına sebep olan şey,
yapılan kötülüklerdir.
Aynı kişinin ayrı ayrı yerlerde yapması gerekenler de ayrı
ayrıdır.
Mesela sen, evde çocukların babası, karının ise kocasısın.
Bu durumda onların her birine karşı görevlerin, yapacağın ve yapman gereken
hareketler başka başka olacaktır. Evden
çıktın. Mesela, diyelim ki müdürsün. Müdürlüğün gereği olarak yapman gerekenler
ayrıdır. Orada da işin gereği ne ise onları yapmalısın. Aynı sen, beraber
olduğun kimselerin ise arkadaşısın. Arkadaşlığın gerekleri ise daha başkadır. O
zamanda arkadaşlığın gereğini yapacaksın. Aynı sen, bazılarının komşususun,
bazılarının amcası, bazılarının dayısı, birinin oğlu ve hakeza. Dikkat et.
Onların her birine karşı yapman gerekenler ayrıdır ve onların senden
bekledikleri de ayrıdır. Öyleyse onların her birisine karşı vazifelerin ve
yapman gerekenler, ve onların senden bekledikleri vardır.
Peki… Her bir durumda, her bir kimseye karşı, ayrı ayrı olan
hareketleri ve vazifelerimi ne bileceğim? dersen, Onu da İslamiyetten
öğreneceksin. Başka yerde bulamazsın. Allah cc nasıl emrediyorsa, Peygamberimiz
s.a.v nasıl yapmış ve tavsiye etmişse öğren ve ona göre hareket et. Böyle
yaparsan her durumda ve herkese karşı doğru hareket etmiş ve vazifeni ve senden bekleneni yapmış olursun. Eğer böyle
yapmazsan, yada tam tersini yaparsan toplumdaki bu sevgi ve saygı ortamını
bombalamış olursun ki zararı hem sana, hem herkese dokunur ve sen, bunun
dünyadaki ve ahiretteki neticelerine katlanmak zorunda kalırsın.
Gel, vakit geç olmadan vazifeni yap, senden beklenen güzel
hareketleri sergile ve alnın ak olarak ahirete gitmeye çalış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder