28 Mayıs 2013 Salı

Bid’atlerden sakının!...




Bid’at işleyenlere Ehl-i Bid’at denir. Ehl-i Bid’at’ın yaptıkları namaz, oruç, hac, zekat gibi aklınıza gelen bütün ibadetleri kabul edilmez. Her ne kadar ibadet yapmış olurlarsa olsunlar kıymeti olmaz. Bu hadis-i şerif ile sabittir. Öyleyse, bu bid’at meselesi son derece önemli bir meseledir.
Kısaca, bid’at: dinde olan bir şeyin kaldırılıp, yerine başka bir şeyin konulması ve onun ile amel edilmesidir.
Şimdi, çok dikkat çekici bir şey söyleyeceğim. Ramazan ayı neden on bir ayın sultanı oldu? “Şehru Ramzan ellezi ünzile fihil Kur’an” (Ramzan ayı öyle bir aydır ki onda Kur’an indirilmiştir)  ayetiyle sabittir ki.. ramazan ayı on bir ayın sultanı olma şerefini içinde Kur’an indirilmiş olmasından almaktadır. Peki… Kadir gecesi neden bin aydan daha hayırlıdır? Çünkü, o gecede Kur’an indirilmiştir. Dikkat ediyor musunuz? İş Kur’an’da… Kur’an’ın indiği ay böyle kıymetlenirse, Kur’an’ın indirildiği gece böyle şereflenirse… acaba O Kur’an ne kadar kıymetlidir, ne kadar önemlidir, anlaşılmaz mı?
Evet, Kur’an…Kur’an… Kur’an… Yaş ve kuru ne varsa içinde olan Kur’an… Allah’ın emir ve yasaklarının içinde yazılı olduğu Kur’an… Allah’ın kullarından neyi yapıp, neleri de yapmamalarını istediğini bildirdiği Kur’an… mirasın nasıl paylaşılacağından, haksız olarak cinayet işleyene ne ceza verileceğine kadar içinde her şeyin yazılı olduğu Allah’ın kelamı olan Kur’an… kadınların nasıl giyineceğinden devletin nasıl idare edileceğine kadar küçük büyük her alanda ayetlerin yazılı olduğu Kur’an…
Evet, dinimizin temeli Kur’an’dır. Kur’an’da Rabbimizin açık emir ve yasakları vardır. İşte bu açık emirlerin yapılmasını yasaklamak, onlara karşı olmak ve onların yerine başka şeyleri koyup onları tatbik etmek en büyük bid’attir. Ramazanda oruç tutacaksın, kadir gecesini sabaha kadar ihya edeceksin amma, Kur’an’ın toplum hayatında tatbik edilmesine gelince “olmaz!” diyeceksin. Elbette, Kur’an’da belirtilen emirler yapılmazsa onun yerine başka şeyler yapılacaktır. İşte o yapılanlar bid’attir.
Demek, kişi Kur’an’da belirtilen emirlere karşı olursa, onların yapılmasına engel olmaya uğraşırsa bu kişi ehl-i bid’attir. Dolayısıyla bu kişi sabahlara kadar namaz da kılsa, gündüzleri oruç ta tutsa bir faydasını göremez; bu bid’atı bırakmadıkça, bu bid’atten vaz geçmedikçe… Konumuz ile ilgili Ramuz el ehadis adlı kitaptan alınmış bazı hadisler:
Allah, bid'at sahibinin amelini, bid'atini bırakıncaya kadar kabul etmez.” Hz. İbni Abbas (r.a.)
“Bid'at ehli, Cehennem ehlinin köpekleridir.” Hz. Ebû Ümâme (r.a.)
“Allah (z.c.hz.) (dinde, amel ve inanışta) bid'at ehlinin ne duasını, ne zekâtını, ne haccını, ne namazını, ne de sadakasını kabul eder. Yani hiç bir şeyini kabul etmez. Nihayet bunlar, kılın hamurdan çekilişi gibi, dinden çıkarlar.” Hz. Huzeyfe (r.a.)
Evet, dinimizde belli olan bir hükmün kaldırılıp yerine başka bir şey konulması bid’at olursa; acaba dinimizin bütün hükümlerinin birden kaldırılması nasıl olur? En büyük bid’at işte budur ve bunu yapanlar, bunu yapanları sevenler, bu yapılanları beğenenler, bunlara taraftar olanlar, benimseyenler ve bunlarla isteyerek amel edenler ehl-i bid’at olurlar. Bunların yaptıkları hiçbir amel kabul edilmez ve bunlar cehennem ehlinin köpekleri olurlar.
Bu konu çok geniştir ve maalesef günümüz hocalarının da bu konuda yeterli bilgileri yoktur. Onlar “la ilahe illallah” diyenleri cennetle müjdelemekle meşguldürler. Dağlar gibi amellerle gelip te cehenneme atılmaları emredilecek olanların kimler olduğundan ise bahseden yoktur.
…..
GÜNÜN SÖZÜ: “En büyük bid’atlerden birisi de devletin Allah’ın kanunlarıyla değil de, insanların kafasından çıkan kanunlarla yönetilmesidir.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder