Müslüman olmanın beş şartını
su gibi ezbere biliriz amma… iş tatbikata gelince nedense zorlanırız. Dinimizde
olmazsa olmaz şartlardan birisi de zekat vermektir.
Peygamberimiz sav sadaka malı
eksiltmez buyurmuşlardır. En birinci sadaka zekattır. Demek zekat vermekle
malımız eksilmiyor. Zekat vermeyenler mallarının eksileceği düşüncesi ile
vermediklerine göre, demek yanlış ediyorlar. Aslında verseler malları
eksilmeyecek. Vermezlerse ne olur? İşte o zaman, çok örnekleri olduğu gibi,
zekat miktarından çok fazlası gider. Demek vermeyenler değil, verenler
kazançlı. Görünüşe aldanmamalı!..
Senin malının içinde bulunan
zekat miktarı mal aslında senin değil, senin malın içindeki fakirlerin malıdır.
Eğer onu onlara vermezsen onların mallarını gasbetmiş olursun. Bunun cezası da
ağırdır. Ayrıca zekat vermeyi Allah cc emrettiği için, emri yerine getirmezsen
cezan da ağır olacaktır.
Buğday, arpa, fasulye gibi
tarla ürünlerinin zekatına uşür denir. Tarladan kaldırdığın ürünün uşrünü
vermezsen bu da kâr değildir. Görüyorsun ki bir sene sonra ne yağmur oluyor
nede ürün. Elin boş kalıyor. Halbuki uşrünü versen de gelecek sene daha fazla
ürün alsan olmaz mı?
Fakirler ağlıyorsa muhakkak
zekatta bir problem vardır. Ya zekat verilmemektedir yada bazıları hile-i
şer’iyye ile o zekatı camilere, kurslara, okullara aktarmaktadır. Herkes bilir
ki zekat binalara geçmez. Amma bir yolunu bulup, onu neticede binaya aktarmak
büyük vebal olduğu gibi, zekatta geçersiz olduğundan yeniden verilmesi icap
eder. Zira, Allah’ı kandırmak mümkün değildir.
Aslında zekat verip bir
kenara çekilmekte doğru değildir. Zekatımız yoksa sadaka vermeliyiz. Madem
sadaka malı eksiltmiyor, imanla kabre girmeye vesile oluyor, ahirette bol bol
karşılık veriliyor, kişi kıyamet günü onun gölgesinde oluyor, gelen kaza-belâyı
def ediyor, hastalıkların şifasına sebep oluyor ve hakeza… Öyleyse neden sadaka
vermekten geri kalalım? Fırsat buldukça, az-çok demeden sadaka vermeye devam
etmeliyiz. Yalnız sadaka vermekte bazı şartlar vardır.
1. Kendin muhtaç olacak
şekilde, bütün malını vermeyeceksin.
2. Başkasının malından değil,
kendi malından vereceksin.
3. Verdiğin kişinin başına
kakarak veya onu minnet altında bırakarak sadakanı boşa çıkarmayacaksın.
4. Fakir ve muhtaç duruma
düşerim korkusuyla sadakayı terk etmeyeceksin.
5. Sadaka sadece maldan
olmayacak, ilmi olan ilmi ile, kuvveti olan kuvveti ile, makamı olan makamıyla
muhtaçların yardımına koşacak. Güler yüz göstermenin bile sadaka olduğu
unutulmayacak.
6. Sadakayı alan kişi onu
kötü yollarda sarf etmeyecek, zaruri ihtiyaçlarında sarf edecek. Yani sadakayı
alan kötü işlerde onu sarf etmeyecekl
Eğer zekat fakirlere verilmez
ve faiz ile ihtiyaç sahipleri ezilirse toplumda anarşi olur. Tarihteki bütün
karışıklıkların sebebi bu ikisidir: Zekatın verilmemesi ve faiz.
Eğer toplumda huzur olsun,
fakirlerin yüzü gülsün isteniyorsa; belâ ve musibetler gelmesin, kuraklık
olmasın, bereket olsun, bolluk olsun isteniyorsa, yapılacak iş: zekatların
güzel bir şekilde hesaplanarak layık olanlara ulaştırılmasıdır.
Zekat verenlerin kârları
saymakla bitmeyeceği gibi, vermeyenlerde kâr ettiklerini sanmasınlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder