28 Mayıs 2013 Salı

Hayat dostlarla güzeldir…




Rabbimizin bizlere hem sonsuz, hem de çok kıymetli ve son derece çeşitli nimetleri vardır. Yalnız, biz insanlar, genellikle bu nimetlerin pek farkında olmayız; ancak onları kaybettiğimiz zaman fark ederiz. İnsanın özelliği bu. Vücudumuz da öyledir. Tıkır tıkır çalışırken, cihazlarımızın farkına bile varmayız, amma hiç farkında olmadığımız bir yerimiz hastalanınca anlarız ki, o organımız meğer ne kadar kıymetli imiş. Bu açıdan baktığımızda çevremiz nimetlerle doludur.
Bu nimetlerden biri de dostlarımızdır. Dostlarımızın kıymetini de ancak onları kaybedince anlarız. Yapımız bu. Keşke kaybetmeden anlayabilsek, amma olmuyor.
Hiç dostsuz kaldınız mı? Umarım kalmışsınızdır. Çünkü, böyle şeyler herkesin başına gelir. Dostsuz kalınca anlamışsınızdır ki meğer bu hayat, bu şehir, bu mahalle hep o dostlarla güzelmiş…Onlar olmayınca dünya nasılda kararıyor, o güzelim şehir nasıl da gözümüzde matem haneye dönüşüyor, her şey bize nasıl da yabancılaşıyor ve o eskiden neşe içinde dolaştığınız yerlerden kaçmaktan başka çare kalmıyor. O zaman anlıyorsunuz ki meğer bu yerler, bu şehirler, bu hayat hep dostlarla güzelmiş, onlar olmayınca hayatın da bir tadı kalmıyormuş…
Eğer o eski mutlu günlerde dostlarımızın kıymetini bilmiş ve gereken değeri vererek yaşamış isek ne mutlu. Gene de içimizi bir hüzün kaplıyor amma, farklı bir hüzün…Eğer bir de o dostlarımızın zamanında kıymetlerini bilememiş isek, yerli yersiz onları kırmış isek; işte o zaman telafisi mümkün olmayan bir pişmanlık bizim içimizi kaplar.
Öyleyse, şimdi yapılacak iş: Bugün etrafımızda bulunan dostlarımızın kıymetini bilmek, onlara gereken hürmet ve saygıda kusur etmemek, ufak tefek şeyler için gönüllerini kırmamaktır. Unutmayalım, buradaki dostlarımız yarın ahirette, ebedi hayatta da bizim dostlarımız olacaklardır. Öyleyse, değil mevcut dostlarımızı kırmak ve onları dağıtmak, belki yeni yeni dostlar kazanmanın peşinde olmalıyız. Çünkü, bugün hayat nasıl onlarla güzel oluyorsa, yarın ahirette de hayat onlarla güzel olacaktır…
Mevlâna Hz.leri “Kusursuz dost arayan dostsuz kalır” demiştir. Öyleyse, bizler dostlarımızın ufak tefek kusurlarına bakmayarak idare edelim. İlla hatalarına bakacaksak, o hataları düzeltmeleri için onlara yardımcı olalım ve bu hayatı bu şekilde güzel bir şekilde tamamlamaya çalışalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder