“Cimri cennete girmez”
hadis-i şerifi cimrilerin bütün hayırlardan mahrum olduklarını göstermektedir.
Zira cimriler fakirin mallarındaki hakkı olan ve Allah’ın emri olan zekatı
veremezler, para gidecek diye sıla-i rahim yapamazlar. Cimrilik yüzünden
insanlara bir yardım ve hayırda bulunamazlar. Cimrilik onları bütün hayırlardan
alıkoyar.
Saçıp savurmak ise cimriliğin
tam tersi olarak yerli yersiz parasını harcamaktır ki…”saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir”(İsra Suresi 26)
ayet-i kerimesi ile saçıp savurmak
yasaklanmıştır.
Öyleyse, harcamada orta yol
tutulmalıdır. Bu ise iktisaddır. İktisad yerli yerince ve ihtiyaç miktarı
harcamaktır. Yeri geldiğinde harcamaktan kaçınmamak, lüzumsuz yerlerde ise
harcama yapmamaktır. Demek iş, miktarda değildir. Mesele yerinde harcayıp
harcamama meselesidir.
İktisad etmek ayet ve
hadislerle övülmüş ve Müslümanlara iktisadlı olmaları emredilmiştir. Cenab-ı Hak “yiyiniz, içiniz, israf etmeyiniz”
(Araf Suresi) buyurmuştur. Peygamberimiz (sav)’de iktisad edenlerin geçim
sıkıntısı çekmeyeceklerini bildirerek, akan bir nehir kenarında bile olsa suyun
israf edilmemesini emretmiştir.
Bu alem iktisad üzerine
kurulmuş ve devam etmektedir. Dolayısıyla
israf edenler bu alemde cari
olan şeriat-ı fıtrıyyeye muhalefet ettiklerinden çabuk tokat yerler. İhtiyaç
miktarı yemek iktisaddır. Bu durumda bu yemek o kişi için faydalı ve sıhhatli
olmasına sebeptir. Az yediği için aşırı masraf ta etmediğinden bütçesi de
sarsılmaz. Sırf biraz daha lezzet alabilmek için aşırı yiyenler önce çok
yemenin zararını sıhhatlerini kaybederek görürler. Günümüzde olduğu gibi aşırı
kilolardan kurtulmak için çare aramaya başlarlar. Bu yenen şeyler de öyle ucuz
olmadığından geçim sıkıntısı da onları yakalar. Günümüzde yiyecek ve içecekler
insanlık tarihi boyunca görülmedik şekilde çoğaldığı halde neden acaba
hastaneler dolup dolup boşalıyor dersiniz? Evet, bizlere hep, “can boğazdan
gelir, yiyin” dediler. Meğer yalanmış. Yedikçe hastalıklar artıyormuş.
Dolayısıyla sıhhatli olmak isteyenler az yemelidir. Hiç az yemek güzel
olmasaydı Allah cc senenin bir ayını oruç ile emreder miydi?
Evet, şu dünyada rahat etmek
isteyen iktisad etmelidir. İsraftan şiddetle kaçınmalı, yerli yersiz parasını
harcayarak ta şeytanlara kardeş olmamalıdır.
İsraf her şeyde olabilir.
Nehir kenarında bile olsa abdest alırken ihtiyaçtan fazla su kullanmak israf
olduğu gibi, iki senede bir koltukları değiştirmek te israftır. İki liraya
karnını doyurmak mümkün iken 50 liraya yemek yemek acayip bir israftır.
Kıymetli vaktini boş şeylerde harcamak israf olduğu gibi iki ekmek yetecekken
üç ekmek alıp birisini çöpe atmak büyük bir israftır. Evlerde akan suyu
düşünün. Ne kadar yatırımlarla ve gayretlerle o sular akıtılmaktadır. Şimdi sen
20 litre su ile banyo etmen mümkün iken 100 litre su harcarsan olur mu? Üstelik
bu suyu bulmak ayrı bir mesele, kullandığın suyu temizleyip tekrar kullanılacak
hale getirmek ayrı bir meseledir. Halbuki ihtiyacın kadar kullansan bu
insanlara ve bu ülkeye ne kadar iyilikte bulunmuş olursun!
Öyleyse, hem dinimizin bir
emri olarak, hem de aklın bir gereği olarak iktisad etmeliyiz. İsraftan ve
cimrilikten ise kaçınmalıyız. İktisadın mükafatı daha dünyada başladığı gibi,
cimrilik ve israfın da cezası hemen dünyada verilmeye başlanır.
….
GÜNÜN SÖZÜ: “Günde üç öğün
dahil olmak üzere çok yemenin zararı, az yemenin faydası saymakla bitmez. Yani,
sünnet-i seniyye miktarı yemelidir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder