5 Ocak 2011 Çarşamba

Altı kişiyi öldür, kendin yaşa!


selahattinaltintas@hotmail.com
25.04.2009

Ülkemizde, zamanında idam cezası vardı. Yarım yamalak da olsa tatbik edilir, hiç olmazsa idam edilme ihtimali pek çok suçluya fren muamelesi görür ve belki de pek çok suçun işlenmesine mani olurdu. Bu idam cezası Avrupalıları ve içimizdeki Avrupa uşaklarını şiddetle rahatsız ederdi. Bu yüzden bu idam cezasının kaldırılması için dışarıdan Avrupa parlamenterleri, içeriden onların uşakları yıllarca uğraştılar. Bıkıp usanmadılar. Güya çok insancıl bir gaye için çalışıyorlardı. Nasıl da masumane bir gaye içindeydiler. Hani, Bakara suresi 11-12. ayetlerinde Rabbimiz buyuruyor ya: “Kendilerine: yeryüzünde bozgunculuk yapmayın” dendiği zaman “Bizler sadece ıslah edicileriz” derler. “Dikkat edin şüphesiz onlar bozguncudurlar, fakat farkında değildirler”
Evet, bunlarda, boşu boşuna öldürülen masumlara acımak duygusu yoktur amma, o altı cana kıyan canavara acımak ve idam olmasına karşı çıkmak gibi zalimce bir tavır vardır. Bunlar, bu yaptıkları zalimliğin farkında da değildirler, güya kendilerince bir insanı kurtarmak gibi güzel bir iş yaptıklarını sanacak kadar da ahmaktırlar. Bunların gerek Avrupa’da, gerek ülkemizde yüksek makamlarda olmaları da bu ahmaklık ve altı cana kıyan bir caniyi savunmak gibi bir zalimliği yapmalarına mani değildir. Onun için sen, hangi makamda olursa olsun, her gördüğünü insan sanma. Yaptığının farkında olmayan, masumların yerine canileri savunan nice insan suretinde ahmaklar vardır.
İşte, demokrasi denen beşer kanunu budur. İnsanoğlu kafasına göre kanun çıkarır. İşin nereye varacağını da kestiremez; masumları korumak için değil de, canileri korumak için kanun yapar, ne yaptığını da bilmez. Sonunda toplum, içinde yaşanmaz hale gelir. Bu defa da basar yaygarayı: Kriz var, işsizlik var, kuraklık var, cinayetler artıyor, toplum cinnet geçiriyor, sokağa çıkmaya korkuyoruz vs, vs… Olacak tabii… Sen, bu kâinatı ve seni yaratan zatın gönderdiği kanunları beğenmezsen, haddinden son derece tecavüz ederek “onlar tatbik edilemez” diye efelenirsen, güya seni yaratandan daha iyi biliyormuş gibi kanunlarını kendin yapar veya inançsız Avrupalılardan yarım yamalak tercüme ederek kanun alırsan daha çoook sıkıntı çekersin ve çekeceksin. Acınmaya da müstahak değilsin. Senin gibilere acınmaz. Zira kendi düşen ağlamaz. Cenab-ı Hak kendisine meydan okuyanları rahat bırakır mı sanıyorsunuz? Tarih boyunca bildiğimiz nice kavimler neden helak oldu ve şimdi onlar nasıl azap çekiyorlar, haberin var mı? Sen, ben istediğimiz gibi hareket edebilir miyiz sanıyorsun? Hayır.. ve asla… Senin yaptığın her hareket kaydediliyor. Dünyada gördüğün şimdiki sıkıntılar henüz sinek ısırması kabilindendir ve belki de bir küçük uyarı veya yaptığın yanlıştan dönmen içindir. Dönmediğin takdirde asıl azabın ahirette olduğunu da göreceksin.
Demek, o cani altı masumu katledecek, sonra da sen, bu canavarın idam edilmesine karşı çıkacaksın. Bu canavarın yaşaması için gayret sarf edeceksin. Adam öldürenlere verilen cezaların azlığı ve bazen de affa uğraması elbette adam öldürme eğiliminde olanları da teşvik etmekte ve netice olarak cinayetlerin sonu da gelmemektedir.
Ne dersiniz? Allah’ın “kısasta sizin için hayat vardır” ayeti ve “Bir had cezasının tatbik edilmesi kırk sabah yağmur yağmasından hayırlıdır” hadisi artık tatbik edilsin mi? Yoksa, müslümanım dediğin halde, halâ Allah’ın hükümlerinin tatbik edilmesine karşı mısın? Kur’an’daki Allah’ın emirlerinin tatbikine karşı olup da halâ kendini Müslüman mı sanıyorsun?
Evet, insanoğlu asla Allah’ın kanunlarından daha iyi kanun yapamaz. O’nun emri olan kanunları tatbik etmekten başka çaresi de yoktur. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder