27 Ocak 2011 Perşembe

Ey trafik yetkilileri, hayatı zorlaştırmayın!..

Trafikteki bütün kanunlar, kurallar hatta cezalar trafiğin daha güvenli bir şekilde akmasını sağlamak içindir. Trafiğin daha güvenli bir şekilde akmasına hizmet etmeyen, tam tersine akışını engelleyen kurallar maalesef hayatı zorlaştırmakta, hayatı çekilmez hale getirmekte, yolların tadını kaçırmaktadır. Öyleyse, trafik ile ilgili olan yetkililer –ne yapalım kanun bu, demek yerine bu konuda fikir üretmeli ve trafiğin güvenli bir şekilde akışına yardımcı olmayan kanun ve kuralları ayıklamalı, yenilerini de üretmelidirler. Bu konuda gerekirse fikir üretenlerden istifade etmelidirler.
Ben, mesleğim icabı bu günlerde Konya içinde çok araba kullanıyorum. Dolayısıyla pek çok aksaklığı da yaşayarak görüyorum. Herhalde görevi bu olan yetkililer de görüyorlardır.
Oto gardan kampüse kadar olan İstanbul caddesi… Üstelik ülkemizin beyin takımı olan üniversitemizin öğretim görevlilerinin gidip geldikleri güzergah…trafik yetkilileri sık olarak tabela asmışlar: Hız sınırı 50, radarla hız kontrolü yapılmaktadır. Bu yolda bu sınıra ancak traktörler uyabilir. Acaba polisler kendileri bu sınıra uyuyorlar mı? Radarı da koymuşlar, 60 ile gittin. Radara yakalandın, ver cezayı. Yazık… Otogar alt geçidine geliyorsunuz, hız sınırı 60’a çıkıyor, çok garip değil mi? Daha sonra yeşil dalga hızı 65 deniyor. Söyleyin bu kurallar bilerek mi yapılıyor? Bu yol aslında şehirler arası yol durumundadır. 50 ile gitmek zaten mümkün değildir. Kimse de gitmemektedir. Radarı geçen gazı vermektedir. Gerçek bu, o zaman bu yapılan ne?
Aydınlık yolunda koymuşlar sabit bir radar. Hız sınırı 50. Gidin bakın o yolda trafik en az 80 ile akmaktadır. Acaba bütün şöförler mi hata ediyor, yoksa sizin kuralınız da mı bir yanlışlık var?
Hiçbir şey bilmiyorsanız, bir yolda araştırma yapmak maksadı ile durun. Bakın bakalım bütün arabalar hangi hız ile gidiyor? Arabaların akış hızı o yolun olması gereken hız sınırını gösterir. 80 ile akan trafiği 50 hıza indirmeye çalışmak hem bu sürücülere zulüm, hem de akan trafiği engellemek demektir. Trafik görevlilerinin vazifesi akan trafiği durdurmak değildir!
Eğer trafik yetkilileri benim can güvenliğimi düşünüyorlarsa, kampus yolunda 80 veya 90 ile gitmek benim can güvenliğimi etkilemiyor amma, şehir içinde kendilerinin hiç ilgilenmedikleri nice durum benim can güvenliğimi yakından ilgilendiriyor. Kampus yolu gibi geniş, duble bir yola radar koyup 60 ile gidenlere ceza vermenin tarfik güvenliği açısından hiçbir katkısı olmadığı açıktır. Kemer takmayanlara da ceza vermenin trafiğe hiçbir katkısı yoktur. Buna rağmen, gelin şehrin en işlek yerlerine, gece vakti durun. Işıksız geçen pek çok motor, bisiklet ve üç tekerlekli göreceksiniz. Bunlar kendi hayatlarını tehlikeye attıkları gibi, karşısındaki sürücüleri de tehlikeye atmaktadırlar. Her yıl nice ölümlü kazalar bu yüzden meydana gelmektedir. Engelleyecekseniz bunu engelleyin. Amma bunu yapmak zor, değil mi?
Emniyet müdürlüğünden kule siteye giderken sağ tarafa park eden araçlar trafiği aksatmakta, trafiğin akışını tek şeride indirmektedirler. Diğer sürücüleri zor durumda bırakmaktadırlar. Onları engelleyin. Araç çekecekseniz böyle yerlerden çekin. Kimseye zararı olmayan yere park etmiş olanları çekmeyi bırakın. Bir kere hangi aracın çekileceğini bir kurala bağlayın. Trafiği aksatmayan bir aracı çekmenin ne manası olabilir? Belki çekenlere para kazandırır, o kadar.
Eski fenni fırının olduğu kavşağa çıkan bütün yollarda öyle araçlar park etmektedir ki trafik aksamaktadır. Eski İstanbul caddesi bu park eden araçlar yüzünden tek şeride düşmektedir. İşte bu araçları çekin.. Amma nerede.. Yeni Larende caddesi, taş camiye dönüşüne gidin… Bakın, orada park etmiş araçlar göreceksiniz. Hem de sürekli.. Trafiği aksattıkları gibi yolu tek şeride indirmekte ve kuyruklar oluşmasına sebep olmaktadırlar. Bunlara bakanı şimdiye kadar hiç görmedim. Acaba neden? Şehrin en işlek yerlerinde değil park etmek, duraklamanın bile yasak olduğunu gösteren levhalar var. Buna rağmen buralara park etmiş nice araçlar var. İlgilenen var mı? Yoksa yola radarı koyup 60 ile gittin deyip ceza yazmak daha mı kolay geliyor? Üstelik bunun trafiğe hiçbir katkısı yokken…
Yollarda sol şeridi sürekli işgal etmek yasak olduğu ve sürücüleri de zor durumda bıraktığı halde hiç sol şeridi işgal edenlere ceza yazdığınız oldu mu?
Bilin ki yaptığınız bütün uygulamalar benim trafikte daha güvenli gitmemi ve trafiğin akışını sağlamak içindir. Buna hizmet etmeyen bütün uygulamalarınız yanlıştır. Efendim, kanun böyle… Kanunlar da bu gaye içindir. Hayatı kolaylaştırmak ve düzene sokmak. Siz hayatı zorlaştıran kanun ve uygulamalara kanun mu diyorsunuz? Eğer böyle kanunlar varsa değiştirin veya uygulamayın.
Bizler de uzun zaman devlet görevlerinde bulunduk. Eğer her kanunu olduğu gibi tatbik etseydik çok insanlar perişan olurdu. Yanlış kanun ve uygulamalar varsa onları esnetmek sizin görevinizdir.
Kırmızı ışıkta geçmeyi önleyebiliyor musunuz? En işlek bir kavşakta durun. Her dakikada kırmızı ışıkta geçen birini göreceksiniz. Bunları önlemek, gerekirse ceza yazmak için bir faaliyetiniz var mı? Yok.. Hatta kavşakta trafik polisinin gözü önünde kırmızıda geçiyorlar, üstelik bunlar pek çok insanın hayatını tehlikeye atıyorlar, bu yüzden nice kazalar oluyor. İşte bunu önleyin. İşte bunlara ceza verin. Ben bütün kavşaklardan sık olarak geçtiğim halde böyle bir uygulama görmüyorum. Neden?
Evet, yapılması gereken nice faydalı uygulamayı bırakıp kampus yolunda 50 ile gideceksin diye zorlamak, radar kurup ceza yazmak abesle iştigaldir. Üstelik asıl gaye olan trafiğin akışına da hiçbir katkısı yoktur. Çünkü, kişi radara yakalanmış olsa bile radarı geçince gaza basmaktadır.
Evet, tarfik ile ilgili yapılabilecek pek çok şey var, yapılmaması gereken de pek çok şey var. Bu konuda yeni fikirler üretip tatbik edilmesi gerekir. Yoksa bu vatandaş sizin yanlış uygulamalarınız yüzünden daha çoook çile çeker.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder