10 Ocak 2011 Pazartesi

Dinler arası diyalog dedikleri


Bu gün yer yüzünde bir tek hak din vardır. O da İslamiyettir. Ondan başka hak din mi var ki onun mensupları ile diyalog yapılsın? Peygamberimiz (s.a.v.) bütün insanlara peygamber olarak gönderildikten sonra diğer dinlerin geçerliliği kaldırılmış ve “ inneddine indallahil İslam” ayetiyle Allah katındaki makbul dinin İslam olduğu ve başka bir din ile Allah’ın huzuruna çıkanlardan bu dinlerinin  kabul edilmeyeceği açık olarak bildirilmiştir.
Başta peygamberimiz (s.a.v.) olmak üzere sahabeler ve günümüze kadar Müslümanlar ekseriyetle Yahudi ve Hristiyanlarla savaşmışlar, onlarla cihad etmişlerdir. Onların dini hak olsaydı hiç onlarla cihad yapılır mıydı?
Peygamberimiz s.a.v. Yahudi ve Hristiyanları daima İslam’a davet etmiş, kabul etmeyenlerden ise cizye almıştır. Cizye vermeyi kabul etmeyenlerle ise savaşmış, cihad etmiştir. Günümüzde de aynı kural geçerlidir. Ya onlar İslam’ı kabul edecekler yada cizye vereceklerdir. Bunu da kabul etmezlerse onlarla cihad edilecektir.
Yahudi ve Hristiyanların cehennem ehli oldukları ve orada ebedi kalacakları ayet ve hadislerle sabit olup 1400 senedir de  ehl-i sünnet ve cemaatin itikadı budur.
Başta bu asrın müdakkik alimi Bediüzzaman Hz.leri olmak üzere sahabeden bu güne kadar gelmiş geçmiş bütün alimler, fukahalar ittifakla aşağıdaki görüşlerde birleşmişlerdir:
·       İslam dini dışında başka bir dinin de hak olduğuna inanan kâfir olur.
·       İslam dini dışındaki din mensuplarının ehl-i necat ve ehl-i cennet olduklarına inanan kâfir olur.
·       İslam dışındaki dinlerin batıl olduğunda şüpheye düşen kâfir olur.
·       Yahudi ve Hristiyanların kâfir olduğunda şüpheye düşen kâfir olur.
Demek bu mesele şüpheyi bile kaldırmayacak kadar ciddi ve kat’idir. Çünkü Yahudi ve Hristiyanlık dinlerinin batıl olduklarını  ve bu batıl dinlerin mensuplarının ehl-i cennet olmadıklarını belki ebedi olarak Cehennemde kalacaklarını ifade eden yüzlerce ayet varken bu dinlerin hakkaniyetini kabul etmek ve Yahudi ve hristiyanların ehl-i cennet olduklarını iddia etmek yüzlerce ayeti inkar etmek demektir.
İşte Müslümanların yaşadığı bir çok ülkede dinler arası diyalog adı altında yapılan toplantılarla Yahudi ve hristiyanlık  İslamiyet gibi semavi imiş gibi gösterilmekte, hak din olan İslamiyet ise Yahudi ve hristiyanlığa benzetilerek bozulmaya çalışılmaktadır.
Kısaca Yahudi ve hristiyanları bu sıfatları ile sevmek, onların dinini de hak ve semavi olarak kabul etmek ve onların da ehl-i cennet olduklarını itikad etmek islamiyetten çıkmaya sebep olmaktadır. Maide suresi 51.ayet-i kerimesinde şöyle buyurulmaktadır:
“Ey iman edenler! Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse o da onlardandır. Tahkik Allah c.c. Yahudi ve hristiyanları dost edinenleri hidayete erdirmez. Çünkü onlar zalimlerdir” Bu ayetten anlaşılanlar:
·       Din ve inanç noktasında onları dost edinmeyin,
·       Harplerde onlara yardım etmeyin ve onları desteklemeyin,
·       Onların hükümlerini, örf ve adetlerini kabul etmeyin,
·       Onları devletin mühim mevkilerine getirmeyin,
·       Onlara tazim ve med’hü senada bulunmayın,
·       Dünya ve ahiret işlerinde onları sırdaş edinmeyin,
·       Onlardan cizye alarak devamlı zillet altında bırakın. Size karşı şevket ve kuvvet sahibi olmalarına fırsat vermeyin.
Bu konuda ne kadar yazılsa azdır. İnşallah şu yazdıklarımız mes’lenin anlaşılması için kâfidir.Cenab-ı Hak bizleri bu Yahudi ve Hristiyanların şerlerinden muhafaza etsin, amin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder