27 Ocak 2011 Perşembe

Fakirler Toplum için Rahmettirler

Elbette fakirlik zordur. Ancak, insanlığın başından beri toplumda fakirler ve zenginler ola gelmiştir. Çünkü, dünya hayatının dengesi buna bağlıdır.
Bugün bütün insanlar eğer rahat içinde bir hayat yaşıyorsa, normal olarak ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlarrsa bu fakirlerin olmasındandır. Fakirlik ve ihtiyaç  yüzünden insanlar fabrikalarda az bir ücretle çalışır, tarlalarda sebze meyve üretirler,  hamallık yapıp yük indirip yük bindirirler,  ayakkabı üretmekten tekstil ve konfeksiyon üretmeye kadar her alanda çalışırlar. Bu işçilerin, yani fakir insanların çalıştıkları bütün alanları düşünün. Eğer onlar fakir olmasalar bu yerlerde az bir ücretle çalışırlar mıydı? İşte bizlerin bu hizmetlerden istifade etmemiz onların bu işleri görmeleri sayesindedir. Oysa onlar fakir ve ihtiyaç sahibi olmasalar bu işleri görmezlerdi. Demek bu dünya hayatında işler bu fakir zengin dengesi sayesinde yürümektedir. Bu yüzden Cenab-ı Hak malı, zenginliği istediğine vererek bu dengenin devamını sağlamaktadır. Bu denge bozulsa hayatın dengesi de bozulur. İşte bu hayatın bu şekilde devam etmesi toplumda fakirlerin bulunması sayesinde olmaktadır. Dolayısıyla onlar çalışmakta ve herkes bundan istifade etmektedir.
Fakirlerin rahmet olmasının diğer bir yönü de: Bizler zekatımızı vererek, onlara sadaka vererek, ihtiyaçlarını gidererek büyük sevaplar kazanmaktayız. Onlar sayesinde iyilikler yapma fırsatımız olmaktadır. Eğer herkes zengin olsaydı iyilik yapma imkanı olmayacağından büyük sevaplar kazanma imkanımız da olmayacaktı.
Lambanın nasıl yandığını ve etrafı nasıl aydınlattığını bilirsiniz. Ona iki tel gelir. Telin birisinde elektrik vardır. Diğerinde ise yoktur. İşte elektrik olan tel olmayan tele doğru akarken lamba yanar, bizler bu akımdan meydana gelen ısı ve ışık sayesinde aydınlanırız. Eğer her iki telde de elektrik olsaydı lamba yanmaz ve bizler karanlıkta kalırdık. Yani, elektriğin olduğu tel kadar elektriğin olmadığı tele de ihtiyaç vardır.
Aynen bunun gibi, toplumda zenginler kadar fakir olanlar da olacak ki zenginlerden fakirlere doğru iyilikler akacak ve bu sayede pek çok güzellikler ortaya çıkacak ve zengin vermek ve yardım etmek sayesinde sevap kazanırken, fakir de sabrederek sevap kazanacak ve her ikisi de cenneti kazanacaklardır. Eğer her iki tarafta varlıklı olsaydı bütün bu güzellikler ortadan kalkardı.
Fakirlik zordur amma, zenginlik te zordur. Hatta denilebilir ki hayatın yükünü zenginler çeker. Yarın ahirette de fakirler zenginlerden beş yüz sene önce cennete gireceklerdir. Bu uzun zamanda zenginler mallarının hesabını vereceklerdir. İşte bu durum karşısında kıyamet günü “keşke dünyada kıt kanaat geçinseymişim” demeyecek hiç  kimse olmayacaktır. Bu hadis ile sabittir.
Evet, fakirlik istenmez ve fakirlik elbette çok zordur. Özellikle bu ahir zamanda kişi ancak malı sayesinde rahat edecektir. Bu dahi hadis ile sabittir. Zenginlerin ise fakirlerin o zor hallerini anlamaları mümkün değildir. Bu yüzden fakir olan kardeşlerimiz de mutlaka sabrederek, ecirlerini yalnız Allah’tan bekleyerek ve ellerinden geldiği kadar iktisad ve kanaatle hayatlarını geçirmeye çalışmalıdırlar. Bu sıkıntılar geçicidir. Eğer ahiret hayatı olmasaydı belki sabretmek zor olurdu. Madem ahiret var ve bu sıkıntılar geçicidir ve sabredersek karşılığında cennet kazanılacaktır; o zaman sabrederek mükafatımızı elde etmeye  bakmalıyız.Şikâyet edersek sıkıntılardan kurtulamadığımız gibi ahirette de alacağımız sevaptan mahrum kalırız.
Evet, sabır ve idare, başka yol görünmüyor!
…..
GÜNÜN SÖZÜ: “Sabır sıkıntı çekmek ile elde edilir. Hayat şartlarının zor olduğu yerlerin insanları sabırlı olurlar”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder