27 Ocak 2011 Perşembe

Düğün ve Cenazende Bulunmayan Dostun Değildir!

Dostsuz kalmaktan Allah’a sığınmak gerekir. Bu dünyada dostsuz yaşanmaz. Yaşansa bile, bu hayat çok güzel olduğu halde o zaman çekilmez hale gelir. Herkesin kendine göre dostları vardır. Ancak gerçek dostları ayırmak her zaman mümkün olmamaktadır. Yalancı dostların da olduğu herkesin bildiği bir gerçektir. Özellikle kişi makam sahibi ise, zengin ise gerçek dostlarını ayırması hemen hemen mümkün olmaz. Özellikle menfaatperest insanlar böyle makam sahibi olanların ve zengin olanların etraflarını çevirirler ve hakiki dostları da onlardan uzaklaştırırlar. İşte böyle yalancı dostları olanlar eğer o maddi imkânları kaybederlerse, çevrelerindeki o yalancı dostlar birden dağılıverirler. Bu durum kişide büyük bir hayal kırıklığı yapar. Bunun için özellikle elinde böyle maddi imkânlar olanlar yüzlerine gülen bu yalancı dostları bilmeli ve sonra da hayal kırıklığına uğramamalıdırlar. Bilmelidirler ki bu yalancı dostlar kendileri bu maddi imkânları kaybederlerse dağılacaklar. Ancak insanın nefsi böyle dost görünenlerin yalan da olsa iltifatlarından hoşlanır. Hatta yalan olduğunu bildiği halde devam etmesini ister. Kısa bir süre için de olsa böyle bir saltanatı sürmeyi nefsi ona hoş gösterir. Halbuki bu hal geçici olduğu gibi sonunda da hayâl kırıklığı vardır.
Bir de bizim gibi sıradan insanların dostları vardır. Öyle veya böyle bir çok insanla arkadaşlık ederiz. Bunların içinde de hakiki dost olmayanlar vardır. Bunlar yaşanan çeşitli olaylar ile ortaya çıkar. Elbette dostlarımız arasında yakınlık derecesi de farklıdır. Her gün beraber olduklarımız olduğu gibi, yılda bir defa görüştüklerimiz de vardır. Ancak bu dostluğun son sınırı da vardır. O da düğün ve cenazelerdir. Eğer dost olarak bildiğiniz bir kişi sizin düğün ve cenazenizde bulunmuyorsa onu dostlar listesinden silebilirsiniz. Çünkü düğün ve cenaze el ile olur. Bu ikisi terazinin iki gözü gibidir. Biri diğerinden az önemli değildir. Eğer sizin düğününüze dostlarınız gelmesin o düğün cenaze evinden daha kötü olur. Bu yüzden “düğün de cenaze de el iledir” denmiştir. Sizin dostlarınıza en çok muhtaç olduğunuz zamanlar düğün ve cenazelerinizdir. Eğer bir kişi sizi böyle önemli iki günde de yalnız bırakıyorsa o kişide size karşı dostluk yok demektir. Bu durumda onu dostlar listesinden silmekte tereddüt etmeyiniz.
Samimi bir dost en kıymetli şeylerden biridir. Bunu en çok dostsuz kalanlar hisseder. Bu yüzden herkes dostlarının kıymetini bilmelidir. Hatta dostların sayısını çoğaltmak için gayret etmelidir. Dostlukları pekiştirecek şeyler yapılmalı ve yeni dostlar kazanacak şekilde hareket edilmelidir. Diğer insanlar ile de iyi geçinmenin yolları aranmalı, kolay kolay bir dost terk edilmemelidir. Amma adam illa kendisini dostlar listesinden sildirecek hareketler yapıyor ise o başka.
Peygamberimiz (sav) aramızda muhabbetin yayılması ve birbirimizi sevmemiz için aramızda selamı yaymamızı istemiştir. İki mümin karşılaşıp musafaha edince aralarında yetmiş rahmetin dağıtıldığını, altmış dokuz rahmetin daha güler yüzlü olana verildiğini peygamberimiz (sav) bizlere haber vermiştir.
Hakiki dost sadece kara günde değil aynı zamanda insanın iyi gününde de yanında olandır. Biz de dostlarımıza karşı dostluğun gereğini yapmalı en azından düğün ve cenazelerinde bulunmalıyız. Bu dostluğun en azıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder