26 Ocak 2011 Çarşamba

Türkiye Diğer İslam Ülkelerine Örnek Olacakmış(!)

Türkiye’de İslamiyet yaşanıyor mu ki diğer İslam ülkelerine örnek olsun!
Yani.. bu kadarına da pes doğrusu… Program sunucusu açık saçık bayanın ağzı kulaklarına varıyor. “Demek, Türkiye İslam ülkelerine örnek olacak, onlar islamın bu şekilde de yaşanabileceğini anladılar, vs… vs…”
Kardeşim, Türkiye’de İslamiyet yaşanıyor mu ki diğer İslam ülkelerine örnek olsun. İstersen Türkiye’yi beraber gezelim, bakalım İslamiyet nerede ve nasıl yaşanıyor? Yaşanıyor mu yaşanmıyor mu?
İlk önce sizden, yani basından başlayalım. Sizler yayın yaparken, çırılçıplak kadınlara göbek attırırken İslam’a göre mi hareket ediyorsunuz, yoksa islamın yasaklarını hiçe sayarak mı yayın yapıyorsunuz? Umarım buna cevap verecek kadar bilgin vardır. Yani, bütün toplumu son derece etkileyen basında islamın “İ” si bile yoktur. Ayrıca basın, toplumun dinden uzaklaşmasında birinci derecede rol oynamaktadır.
Gelelim bir ülkenin istikbali olan çocuklarımızı eğiten milli eğitime. Gelinlik kızlar ile damat olacak delikanlıları yan yana oturtarak aynı sınıflarda ders okutmak hangi islamiyette var? Kızların giyim kuşamı, okutulan dersler islama göre mi ayarlanıyor yoksa tamamen islamın reddettiği şekilde mi? Böyle bir eğitim islamiyette var mı, yok mu? Yoksa, dinimizin red ettiği bir tarzda mı eğitim veriliyor? Evet, herkes bilir ki Allah ve resulünün emrettiği gibi bir eğitim öğretim bu ülkede yoktur. İslamiyet; basında yok, eğitim öğretim de yok. Peki.. “Adalet mülkün temelidir” deniyor. Yani adliye bir ülke için en önemli kurumlardan biridir. Acaba İslamiyet adliyede, mahkemelerde var mı,  ne dersin? Sen de bilirsin ki adalet sarayına İslamiyet hiç uğramaz. Uygulanan kanunların çoğunun yarım yamalak tercümeler ile Avrupa’dan getirildiği zaten tarih kitaplarında yazılıdır. Bir çoklarını da bizim bildiğimiz insanlar yazmışlardır. En son anayasayı da bizim yaştaki nice insanın tanıdığı 50-60 kişilik bir heyet yazmıştır. Bunların çoğu hayattadır. Demek, adliyede Allah’ın yasak ettiği şeyler ve tayin ettiği cezalar tatbik edilmemektedir. İslamiyet adliyede de uygulanmamaktadır.
Gelelim devlet idaresine. Devletin hiçbir kurumunda sistem ve işleyiş Kur’an ve hadislere göre, yani Allah ve resulünün emir ve yasaklarına göre değildir. Nitekim bu sistem kurulurken “din ayrı devlet ayrı” diyerek kurulmuş ve bu sistem bu şekilde işlemektedir. Hiçbir kurumun işleyişi Kur’an ve hadislere göre değildir ve bu, açık olarak ilan edilmiştir. Saklı ve gizli bir şey de değildir.
Ailelerin kurulmasından evlenme boşanmaya kadar; mirasın dağıtılmasından giyim kuşama kadar hiçbir alanda ülkemizde İslamî hükümler tatbik edilmemektedir. Bunu bilmeyen yoktur. Öyle olunca milyonlarca insanı aynı anda etkileyen basında İslamiyet uygulanmıyorsa, milyonlarca öğrenci İslam’a göre eğitim ve öğretim görmüyorsa, mülkün temeli olan adliye ve mahkemelerde İslamî kanunlar geçerli değilse, herkesi etkisinde tutan devletin idaresi kendi ifadeleri ile açık olarak islamiyetten ayrılmış ise, toplumun temeli olan aile İslam’a göre meydana gelmiyor ve boşanmalarda Kur’an ve hadisler esas alınmıyorsa, insanların kılık kıyafetinden düğün merasimlerine kadar hemen her şeyimiz İslamiyetten uzak ise; ve yasak edilen şeyler açık olarak yapılıyorsa;
Söyle bakalım Türkiye bu hali ile mi diğer İslam ülkelerine örnek olacak? Bu halimiz ile mi onlara islamın nasıl yaşandığını göstereceğiz, yoksa nasıl yaşanmadığını mı?
Peygamberimiz sav diyor ki “İnandığınız gibi yaşamazsanız, yaşadığınız gibi inanırsınız” Sizinki aynen bu… Bu gün bizler toplum olarak islamiyetten olabildiğince uzak bir hayat yaşıyoruz. Bunu da İslamî bir hayat sanıyoruz. Nasıl aldandığımızı yarın ahirete varınca göreceğiz. Göreceğiz amma, ne fayda!
İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizleri helak eder misin, Allah’ım! (Araf suresi-155)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder