26 Ocak 2011 Çarşamba

Tesettür tartışılabilir mi?

Günümüz insanı gerçekten azıttı. Değil tesettür, Allah’ın hiçbir emri tartışılamaz. Kabul edersin veya etmezsin, o ayrı bir mesele amma, tartışamazsın.
İnsanlık tarihinde herhalde hiçbir devirde günümüzdeki kadar Allah’ın emirlerine karşı gelindiği veya o emirlerle mücadele edildiği görülmemiştir. Bu gidiş gidiş değildir amma , inşallah sonu hayır olur.
Bir insan inkâr etse veya inandığı halde nefsine yenilerek günahlara girse ve günaha girdiğini kabul etse, o kadar gayretullaha dokunmuyor; amma, “Allah’ın emir ve yasaklarını kullarına yaptırmam” demek gayretullah’a dokunuyor. Bu yüzden başımıza bir belânın gelmesinden korkulur. Ümid ediyorum ki, içimizde Allah için mücadele edenler hatırına veya ileride yaşanacak islami dönem için başımıza belâ gelmiyor.
Tarihte nice kavimlerin helak olup gittiklerini hepimiz biliyoruz. Kimisi fuhuş yüzünden, kimisi tartıda hile yaptıklarından, kimisi putlara taptıklarından, kimisi livatadan vs. helak olmuşlar. Halbuki bugün o günahların çok fazlası işlenmektedir. Evet, iki şey akla geliyor. Ya içimizde dinimiz için gayret edenlerin hatırı, yada çok günahkâr olsak ta inşallah ileride yaşanacak islami dönemde yapacağımız.
Kendini bilen hiçbir Müslüman Allah’ın emir ve yasaklarını tartışmaz ve onlar hakkında fikir yürütmez. Günümüzde bile, bir amir veya bir komutan, verdiği emrin tartışılmasını kabul etmezken, nasıl olur da kâinatı ve insanı yaratan sonsuz kudret sahibi Allah’ın emir ve yasakları tartışılabilir? Hayır, bu hadsiz derecede haddini aşmaktır!
Ahirzamanın en dehşetli fitnesi içinde bulunuyoruz. İnsanoğlu haddini aşmıştır ve Allah’a karşı meydan okumaktadır. Elbette tarihte ilk meydan okuyanlar bunlar değildir. Önceki meydan okuyanların nasıl helâk olup gittiklerini okuyoruz. Bunlarda kalacak değillerdir; bakalım, bekleyelim, görelim.
Değerli kardeşim, bugün insanımızın kafası çok karıştırılmaktadır. Özellikle basının bunda büyük etkisi vardır. Dinimize ait doğru bilgilerde bilerek ve kasıtlı olarak öğretilmediğinden, bu konuda tamamen(Profesör de olsa)  cahil olan insanımız, kolayca yanıltılabilmektedir. Öyleyse yapacağımız şudur: Günümüzde en birinci problem itikat problemidir. Bozuk fikirlerle, doğrusu da bilinmediğinden kafalar karıştırılmakta ve bazen imanlar tehlikeye girmekte ve kişinin de haberi olmamaktadır. Mesela: İslam’da tesettür yoktur diyen veya tesettür var mıdır, yok mudur diye tartışan bir kişide iman olabilir mi? İman kabul etmektir. Allah cc ne emredip yasaklamışsa kabul edeceksin. Allah’ın emir ve yasakları sadece namaz ve oruçtan ibaret değil ki… hayatın her alanına dair emir ve yasakları var. Onların da tatbik edilmesini kabul edeceksin. Faiz yasak olacak, zina, içki yasak olacak ve hakeza. Hırsızın eli kesilecek, haksız yere adam öldürene kısas yapılacak vs. Bu devirde bunlar olmaz deme! Allah öyle emretmişse öyle olması lazım de! Aksi fikir yürütme. Hatta bunları tartışanlarla bile tartışmaya girme! Dinimde ne varsa hepsini kabul ettim de! Böyle de ki.. ebedi cehennemden kurtulmana vesile olacak imanı elde etmiş olasın. Sonrada, başta beş vakit namaz olmak üzere, farzları yap ve kesin olan haramlardan uzak durmaya çalış. Karını kızını ört. Sakın bid’at’lara taraftar olma. Bid’at: Dinimizde mevcut olan bir şeyin kaldırılıp yerine başka bir şeyin konmasına denir. İşte o konan şey bid’at’tır. Bu bid’at’ları getirenler ve kabul edenler için çok şiddetli tehditler vardır. Peygamberimiz sav şöyle buyurmuştur:
 "Ümmetimden birkısım gruplar çıkacak, bunları bid'alar istila edecek, tıpkı kuduzun, buna yakalanan kimsede hiçbir damar, hiçbir mafsal bırakmayıp her tarafını sardığı gibi, bu bid'a da onların her hallerine sirayet edecek." Ebu Davud
Allh cc bid’at sahibinin orucunu, haccını, umresini, cihadını, tevbesini kabul etmez. Tirmizi.
Allah cc her bid’atçıya tevbe kapısını kapatır.Bit’atı terk etmedikçe bu kapıyı açmaz. Tirmizi
Maalesef günümüzde bid’atların ne olduğu tam olarak bilinmemektedir. Kime sorsan başka bir şey söylenmektedir. Yok tesbih çekmek bid’a, yok minare bid’a, yok çatal-kaşık bid’a vs. Hiç insanları küfre sokan, haccını, umresini, zekatını, orucunu iptal ettiren kabul ettirmeyen bid’at’lardan bahseden yok. Ya.. bilinmediğinden, yada kasıtlı olarak. Ne olursa olsun, bu konuda alimlerimizin ahirette büyük hesapları olacaktır. En büyük bid’atlardan birisi ve insanın namazını, orucunu, haccını yok saydıran bid’at; dinimizde devletin idaresi Allah’ın emir ve yasaklarına göre olur. Devletin idaresinden Allah’ın emir ve yasaklarını kaldırmak ve yerine beşeri kanunları ikame etmek en büyük bir bid’at’tır ve Bunu yapanlar da, bunu kabul edenler de yukarıdaki hadiste belirtilen tehlikeye düşerler.
Bu bid’at meselesine yeniden döneceğiz inşallah…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder