5 Ocak 2011 Çarşamba

Bak şu bozuk kafaya: içki serbest, sigara yasak!

Geçen gün televizyonda bir film gördüm. Oyuncu elinde sigarası ile kadeh kaldırıp rakı içiyor. Sigara, küçükler görüp de özenti duymasın ve insanlara da kötü örnek olmasın diye karartılıyor. Böylece televizyon yöneticileri, güya toplumu düşündüklerini, insanlara zararlı olacak şeylere ekranlarında fırsat vermediklerini göstermiş oluyorlar. Toplumda zararlı alışkanlıkların yayılmaması için, sigaranın görünmesine bile fırsat vermediklerini gösteriyorlar. İyi de… Yâ o kadeh kaldırıp rakı içmesi ne olacak, o neden karartılmıyor?
Demek, sigara içmek son derece kötü ve zararlı bir alışkanlık, peki…yâ.. içki? Filmdeki adamın sigarasını kararttıklarına amma rakı içmesini karartmadıklarına bakarsan, demek içki hiç de öyle zararlı bir alışkanlık değil(!)… Verdikleri mesajı görüyor musunuz? Hatta içki tüketiminin gittikçe azalması laikliğin bile tehlikede olduğunun göstergesi imiş(!) Vah..vah…vah…
Bu nasıl bozuk bir kafa: Sigarayı yasaklıyor da içkiyi serbest ediyor. Zerre kadar kafası çalışan bir kişi böyle yapar mı? Peki... Koca koca adamlar nasıl oluyor da sigarayı yasaklıyorlar, amma içkinin yasaklanmasına şiddetle karşı çıkıyorlar? “İçki yasaklansın” dendiği zaman yeri göğü inletiyorlar ve “içki yasaklanamaz” diye feryad ediyorlar. Bu yazdıklarımızdan sigaranın yasaklanmasına karşı olduğumuz veya sigarayı savunduğumuz akıllara gelmesin. Bilakis bizler toplumdaki her türlü zararlı alışkanlığa karşıyızdır. Sigara gibi zararları saymakla bitmeyen bir şeyi savunmamız da düşünülemez. Peki.. Amma sigara, içki ile bu konuda kıyas bile edilemez! Bizim karşı çıktığımız, güya iyi bir şey yapıyorlarmış gibi sigarayı önlemek için çalışanların, ondan son derece daha zararlı olan içkiye karşı olmamaları, hatta içkiyi teşvik etmeleridir. Bizim maksadımız İçki içmeyi medeniyetin bir gereği sayan bu güruhun sahte yüzlerini ortaya koymaktır.
Eğer karartmadan maksat sigaranın zararlı oluşu ise, o zaman herkes açsın Yeşilay dergisini okusun. Toplumda işlenen cinayetlerin ne kadarı içki içmek ve sarhoşluktan olmaktadır; meydana gelen trafik kazalarının ve bu kazalarda ölenlerin ne kadarı içki yüzündendir; sönen ocaklar, dağılan yuvalarda içkinin payı nedir? Tabii… Bunlar onların hiç işine gelmez. Öyleyse, sigara görüntüsünü karartmakla güya toplumu ve insanları düşündükleri kocaman bir yalandır.
Sigara içmeyi zorlaştıran, bir çok yerde içilmesini yasaklayan kanunlar yapıldı ve tatbik de ediliyor. Bu kanunları yapan koca koca adamlar acaba neden “gelin asıl şu içkiyi yasaklayalım, asıl toplumu mahveden bu” demiyorlar? Evet, demiyorlar, diyemiyorlar… Çünkü, bu yaygaracı sahtekarlardan korkuyorlar. O zaman ben de şunu derim ki insanlardan korkup da doğruyu söyleyemeyenlerden bir şey beklemek de doğru değildir.
Şimdi de asıl söylenmesi gerekeni söyleyelim. Sarhoş edici her türlü içki haramdır. İnsanı ve kâinatı yaratan Allah (c.c.) bu içkiyi açık olarak yasaklamıştır. O’nun yasakladığı şeyi serbest etmek kimin haddine? Dolayısıyla, insan kim oluyor da içki içilmesini savunuyor ve ‘yasaklanamaz’ diye bağırabiliyor?
İnsan günah işleyebilir, hatası da eksik olmaz. Dolayısıyla içki de içebilir ve bu durumda büyük günah işlemiş olur amma asla içkiyi savunamaz ve asla yasaklanmasına karşı çıkamaz! İçki zaten yasaktır. Allah (c.c.) onu yasaklamıştır. Sen, kim oluyorsun da serbest ediyorsun? Hayır... Bunu yapanlar hadsiz derece hadlerinden tecavüz ettikleri gibi hadsiz bir azaba da kendilerini müstahak etmektedirler.
İslamiyet’in Hac, Umre, Kurban, Ramazan orucu gibi ibadetlerine hoş görü ile bakıp; içki, kumar, faiz, kısas, mirasın nasıl dağıtılacağı ve tesettür gibi emirlerine şiddetle karşı olmak; hayır… Bu Müslümanlık değil. Dinimizdeki bunun gibi ayet ile sabit olan emirlerinin bir kısmını kabul etmek, bir kısım yasaklarına ise şiddetle karşı olmak… Bu İslamiyet’ten nasibi olmamak demektir.
İçki serbest, sigara yasak!... Bu bozuk kafa ile daha ne kadar devam edilebilir ki…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder