3 Ocak 2011 Pazartesi

Ahir zaman fitnesi dehşetini artırıyor!



Bilmem farkında mısınız? Yirmi üç yıldır bu Konya’dayım, hiçbir Ramazan ayında bu seneki kadar açıktan yenip içildiğini görmedim. Geçen hafta İstanbul’dan meşhur bir yazar arkadaş geldi, O dahi aynı şeyi söyledi; uzun zamandır İstanbul’da yaşadığını ve bu seneki kadar açıktan yenip içildiğini görmediğini söyledi. Evet, şimdiye kadar Konya’da görmediğimiz bir şey daha oldu; bu kadar çok depremi de görmemiştik!
Evet, her ne kadar toplumun bozulması yavaş yavaş olsa da, artık yıl yılı aratmaktadır. Toplumdaki bozulma süratini artırmıştır. Bunun pek çok sebebi vardır amma, en birinci sebep insanların ve toplumun islamî bilgiden ve islam’ı bir hayattan uzaklaştırılmalarıdır. Geçen gün Buhari Hz.lerinin hayatından bir bölüm okudum ve kendimden utandım. Bu dünyada ne insanlar yaşamış! Kur’an-ı Kerim 6666 ayet. Kaçımız ezbere biliyoruz? Halbuki Buhari Hz.leri 600 bin hadisi ezbere biliyordu. Bu ne demek biliyor musunuz? Tahminen binlerce Kur’an kadar kitabı ezberlemişti! Hâ keza, Müslim Hz.leri de öyle. Ahmet bin Hambel Hz.lerinin bir milyon hadis ezberinde idi.  Bu büyük zatlar teyp gibi idiler. Duyduklarını unutmazlardı. Ahlak ve faziletleri ile ümmete örnek olmuşlardı. Bu zatlar gibi daha nice zatlar da yaşamıştır. Ne yazık ki günümüzde bu büyük zatlardan ve onların örnek hareketlerinden bahseden yoktur!... Şarkıcılar, türkücüler, çırılçıplak kadınlar artık topluma örnek insanlar diye sunuluyor! Filimlerde, tiyatrolarda oynayan insanların çoğunun çingene ve ermeni olduğunu umarım biliyorsunuzdur. Filimlerin ise toplumda ne kadar etkili olduğu malum. Yani, bu toplumu bir asra yakındır çingene ve Ermenilerin eğittiğini söylersek pek hata etmiş olmayız sanırım.
İşte şimdi onların eğittiği çocuklar büyüdüler ve toplum bu hale geldi. Yakın tarihte bir şarkıcı bayan Cumhurbaşkanlığı köşkünde ağırlandıktan sonra çıkarken şöyle demişti: Bizler Osmanlı zamanında adam yerine konmaz ve mahkemelerde şahitliğimiz de kabul edilmezdi. Şimdi ise en yüksek makamlarda ağırlanıyoruz. Umarım bu cümleler anlatmak istediğimiz şeyi çok güzel bir şekilde özetlemektedir.
Evet, toplum gittikçe ve süratle bozulmaktadır. İçinde yaşanmaz bir hale doğru süratle ilerliyoruz. Düzelme işaretleri de malesef görünmüyor. Çünkü, İslam’a dönmeden düzelme beklenemez! Din düşmanları ise buna fırsat verecek gibi görünmüyorlar. 
İslami kesim ise çok yanlış fikirler ile perişan durumdadır. Dindar olan insanlar gerçek ve doğru bilgiler ile yetiştirilmediğinden veya öyle bir ortam olmadığından aynı cemaat içinde olanlar bile pek farklı ve islama uymayan fikirler ile bocalamaktadırlar. İslam nazarında küfür olabilecek yanlış fikirleri hizmet namına savunabilmektedirler.
Yani, kısaca toplum sadece ahlaken çökmemiş, aynı zamanda fikirler bozulmuş, kafalar karışmıştır. Ben şahsen ahir zaman fitnesinin bu şekilde insanların beynine kadar etkileyeceğini bilmezdim. Peygamberimiz’in sav kıyamete kadar deccalden daha büyük fitnenin olmayacağını bildirmesini şimdi biraz olsun anlıyorum.
Deccalı deccal yapan ilahlık davası bu gün dünya çapında yaygındır. Gören kaç kişi var? Deccal yaptığı her hareket ile kâfirliğini ortaya koyacak amma sadece müminler iman nuru ile fark edeceklerdir. Edemeyenlerin şimdi kara kara düşünmeleri gerekmez mi?
İçinde yaşadıkları deccaliyet dönemini fark edemeyenler; acaba, insanları bu karanlık dönemden çıkarmak üzere gelecek olan ve yakında gelmesini beklediğimiz Mehdi-i Azam’ı tanıyabilecekler midir?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder