3 Ocak 2011 Pazartesi

PKK Türkiye’nin gözünü açmıştır!..


Evet, olaylara bir de olumlu açıdan bakmakta fayda vardır. Hepimiz  “Hak şerleri hayreyler, zannetme ki gayreyler, Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler” diyen İbrahim Hakkı Hz.leri gibi düşünürüz. Ayetle sabittir ki bizim şer gördüğümüz şeyler hakkımızda hayırlı olabilir.
İşte bu PKK meselesi de bence bu guruba dahildir. Bugün herkes açıktan söylemeye başladı ki bu PKK terörünün arkasında Amerika, İngiltere, İsrail ve bir çok Avrupa ülkesi vardır. Yoksa Türkiye gibi dünyanın sayılı bir ordusuna sahip ülkeyi Yirmi seneyi aşkın bir zamandır meşgul etmek o birkaç bin teröristin işi olabilir mi? Onları yetiştiren de, organize eden de, ellerine silahları veren de, onları eğitip üstümüze salan da, yapılacak eylemleri planlayanlar da ve ellerine yığınla parayı veren de hep o dost ve müttefik bildiğimiz ülkelerdir.
Aslında atalarımız çok eskiden söylemişler “ Domuzdan post, gavurdan dost olmaz” diye. Amma nasıl olduysa, sanki biz, üzerinde yaşadığımız ülkeyi, zamanında bu ülkelerden kurtarmamış gibi, o ülkeleri dost ve müttefik kabul ettik, garip amma halâ da öyle sanıyoruz. Bu kadar körlük bize nereden geldi, hayret!
İşte demek istediğim bu; aslında onlar her vesile ile bize düşmanlık ediyorlardı ve bizler bir çok defalar bu gerçekleri yazılarımızda dile getiriyorduk amma pek kulak asan olmuyordu. Şimdi ise en yüksek ağızlar bile bu gerçeği artık rahatça dile getirebiliyor. İş bu raddeye geldikten sonra anlamak aslında uygun değil amma ne yapalım, buna da şükür. Zararın neresinden dönülse kârdır.
Umarım en üst düzey yetkililerimiz, bu PKK terörü ve neticesinde diğer ülkelerin bize yaptıklarından şu gerçekleri anlamışlardır:
·       En yakın dost ve müttefik kabul ettiğimiz ülkeler zamanı gelince bizi arkamızdan vurmakta  ve bizi yok etmek için ellerinden geleni yapmakta asla tereddüt etmezler.
·       Ülkeler arası ilişkilerde dostluktan ziyade menfaat esastır.  
·        Silah açısından, özellikle uçaklarımız ve hava savunması noktasından bir tek devlete bağlı olmak hayati bir hatadır.
·       Göz göre göre, memleketini seven ve uğrunda seve seve hayatını feda edecek insanlarımızı gözünü kırpmadan harcayanlar aslında dış ülkelerin içerdeki işbirlikçileridir. Bunun örneği günümüzde pek çoktur.
·       Bir an önce silah sanayimizi geliştirmeli ve özellikle uçaklarımızı ve uzun menzilli füzelerimizi kendimiz yapmalıyız.
·       Aslında ülkemiz içinde bizi birbirimize düşürmek için olayları tertipleyenler de bu dost bildiğimiz ülkelerdir.
·       Ülkemizi yönetenler ülke menfaatleri doğrultusunda birlik içinde olmaları gerektiği gibi, halkımız da bu konuda birlik ve beraberlik içinde olmalıdır. Yukarıdaki krizler ve aşağıda halkın birbirine düşmesi ancak dış ülkelerin işine yarar. İşi gücü kriz çıkarmak olanların kulakları çınlasın!

Bu PKK terörü ile yapılan mücadele neticesinde bir çok acı kayıplar olsa da ordumuzun güçlendiği, her türlü modern silahlarla donatıldığı, komutanlarımızın savaş bilgi ve tecrübelerinin arttığı da unutulmamalıdır. Bu PKK teröristleri ile mücadele neticesinde ordumuz öyle güçlenmiş ve gelişmiştir ki artık dünyanın en güçlü orduları ile başa çıkabilir bir seviyeye ulaşmıştır. Söyleyin, şimdi bu az bir gelişme midir?
Siyasilerimiz ve ülke idaresinde söz sahibi olanlarımızda yaptıkları diplomatik temaslar neticesinde büyük tecrübeler kazanmışlardır. Herkes dostunu ve düşmanını öğrenmiş, hayatın şakası olmadığını, atılan yanlış bir adımın milyonlarca insanın hayatına mâl olabileceğini kavramışlardır. Çok acılar çekilmiştir amma “acılar gerçekleri gösteren gözlük gibidir” sözü gereği çıkarılan dersler ve anlaşılan gerçekler ülkemizin geleceği açısından çok faydalı olmuştur.
Evet, PKK terörü sayesinde uyuyan dev uyanmıştır. Devletin en üst makamından en aşağıdaki vatandaşına kadar birlik ve beraberlik sağlanmıştır. Gerek siyasi, gerek askeri ve gerekse ekonomik açılardan ileriki dönemler için tedbirler alma imkânı ortaya çıkmıştır.
 Nasıl Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan kriz ülkemiz için faydalı olmuş ve neticede taşlar yerine oturmuş ise, bu PKK teröründen de inşallah ülkemiz kârlı çıkacak ve bu belayı başımıza musallat edenler kaybedeceklerdir.
     
 SEVDALI GÖNLÜM
Rabbim! Kurtar beni, nefis şerrinden
Dirilmek istiyor  sevdalı gönlüm.
İnsanı kahreden  günah kirinden
Durulmak istiyor sevdalı gönlüm.

Mağfiret et Rabbim deli kullara.
Ulaştır garibi yüce hallere.
Resul’un geçtiği şanslı yollara.
Serilmek istiyor  sevdalı gönlüm.

Allah’ım! Nasip et bana hidayet.
Zatından ikramen eyle inayet.
Habib’in yanına  geçip nihayet.
Kurulmak istiyor sevdalı gönlüm.

Rabbim! Gayretimi  erdir vüsule.
Taklidim kabul et, uydur usule.
Sevgili Habib’in Fahr-ı Resul’e.
Sarılmak  istiyor sevdalı gönlüm.

Geleyim yurduna davet alarak.
Fani lezzetleri elem bularak.
Cennet’te Resul’e  köle olarak.
Verilmek istiyor sevdalı gönlüm.

                                          Osman ALTAŞ 
                                          0 505 682 8199                                                                          


Günün sözü; “Kavuşmak zevkini alabilmek için ayrılık elemini çekmek gerek”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder