3 Ocak 2011 Pazartesi

Baş örtüsü serbest olunca ne olacak?

Garip amma hiçbir şey olmayacak. Zira yıllardır yazıyoruz; ‘müslümanın meselesi sadece baş örtüsü değildir’ diye. Zira, dinimizin bütün hükümleri toplum hayatından ve devlet idaresinden kaldırılmıştır. Din ise bir bütündür. İslamiyet, namaz ve oruçtan, hac ve umreden ibaret değildir. Ne gariptir ki, baş örtüsü ile ilgili olarak konuşulanların yüzde biri, dinimizdeki diğer farzlar için konuşulmamıştır. Hatta onları ağzına alan bile olmamıştır. Bu yüzden ben, bu baş örtüsü meselesine hep ihtiyatlı yaklaşmışımdır. Daima “bunda bir bit yeniği var” demişimdir. Şimdi, inşallah dediklerim çıkmaz, amma bu baş örtüsü serbest bırakılınca, göreceksiniz ki değişen hiçbir şey olmayacaktır.
Allah’ın Kur’an’da kesin emri olan faiz mi kalkacak, zina  mı yasaklanacak, açık saçıklık mı bitecek, içki içilmesi mi yasak olacak?  Mahkemelerde Allah’ın Kur’an’da kesin emrettiği hükümler mi tatbik edilecek? Hayır.. Hayır… hiç birisi olmayacak.
Baş örtüsü serbest olacak, yâ.. diğer farzlar? Şimdi sen, onların mücadelesini verecek misin? Yoksa, “benim melsem baş örtüsü idi, problem bitti” deyip işine mi bakacaksın? Korkarım bu serbestlik, dindar kesimin rahatlamasına ve dünyaya dalmasına vesile olacak!
İşte, bir kardeşiniz olarak, yıllarca, yazdığım yazılarla, müslümanın meselesinin sadece baş örtüsü olmadığını anlatmaya çalıştım. Din bir bütündür. Bütününü birden kabul etmedikçe iman edilmiş olmaz. Beş vakit namaz kıldığı halde şeraite karşı olanın imanı olur mu?!
Demek, önce iman etmiş olmak için, Peygamberimiz sav, tarafı ilahiden her ne getirip tebliğ etmiş ise, hepsine birden inanmak ve kabul etmek gerekir. Adam “Kur’an’a inanıyorum” diyor; içindeki hükümlere gelince, “Bu devirde onlar tatbik edilemez” diyor. Ne dersiniz? Bu şekilde, bu kişi iman etmiş olur mu?
Evet, önce ve hiç tartışmadan Kur’an’da Rabbimiz ne emretmişse, Peygamberimiz sav bize ne tebliğ etmişse, hiç tereddütsüz kabul edeceğiz. Sonra da, başta beş vakit namaz olmak üzere, farzları yerine getireceğiz. Bir kişi bir farzı yapacağı zaman ona “yapamazsın, yaptırmam” diyenin imanının olmayacağını bileceğiz.
Evet, içki, faiz, zina, çıplaklık gibi haramları terk ettikten sonra, beş vakit namaz, tesettür, oruç gibi ibadetleri yapacağız. Dinimizin bütün hükümlerinin toplumun bütün kesimlerinde tatbikine taraftar olacağız. Elimizden gelirse tatbikine çalışacağız. Tatbikine gücümüz yetmiyorsa, en azından onların tatbikini isteyerek imanımızı kurtaracağız ve dinimizde belirtilen hükümlerin yerine, tatbik edilen bid’a’lara taraftar olmayacağız ve onların yanlış olduğunu ilan edeceğiz.
Evet, baş örtüsünün serbest olması ile her şey bitmiş olmuyor, belki yeni başlıyor. Yapamasak dahi, gücümüz yetmese de biz elimizden geldiği kadar Rabbimize kulluk edeceğiz, O’nun emir ve yasaklarına göre hareket etmeye çalışacağız, bu emir ve yasakların toplum hayatında da tatbikini isteyeceğiz.
Kur’an’ın bütün hükümlerinin tatbik edildiği bir dönemin ahir zamanda yaşanacağını Peygamberimiz sav bize haber vermiştir. O günleri bekliyoruz. Bütün dünyanın süper güçleri engellemeye çalışsalar da, bu dönem gelecek ve inşallah bizler, o günleri göreceğiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder