3 Ocak 2011 Pazartesi

Meyhanede sigara içmek yasak!


Ben size hep söylüyorum: biz ülke olarak yolumuzu şaşırdık diye.... Ne zaman yolumuzu şaşırdık? Avrupalılaşma derdine düştüğümüz zaman…yaklaşık iki yüz sene kadar önce.
Gaye önemlidir. Hedefe Avrupalılaşmayı koyunca bunun için ne yapmak gerekiyorsa yapmaya başladık. Bizi biz yapan öyle güzel hasletlerimizi feda ettik ki… adeta toplum olarak biz, biz olmaktan çıktık. Avrupalılara göre güzel olan ne ise onu yapmaya başladık, ne çirkin ise onu kötü ilan ettik. Onlar gibi giyinmeye, onlar gibi dans etmeye, onlar gibi masalarda oturup, bıçağı sağ elimize, çatalı da sol elimize  alıp sol elimizle yemek yemeğe başladık. İçki içmeyeni adamdan saymamaya başladık. Hatta içki içmeyenleri gerici sayıp halâ en büyük kurumlarımızdan atmaya bile devam ediyoruz. Dost ve düşmanlarımızı da Avrupalılara göre belirledik. Dün ülkemizi işgal eden bu Avrupalıları müttefikimiz kabul ettik, İsrail’i dost, diğer İslam ülkelerini ise düşman belledik. Bütün bunlara rağmen onlara yaranamadık ve onlar PKK gibilerini yetiştirip üzerimize salmaya devam ettiler.
İyi ve kötüyü de onlara göre belirledik. Onlar için içki hayatın olmazsa olmazıydı. Anladık ki içki içmeden medeni ve çağdaş olunamaz, hatta buna zinayı da eklemek gerekirdi ve ekledik. Bunun için hemen içki serbest edildi ve içmeyen adamdan sayılmadı. Zinanın da serbest olduğunu zaten bilmeyen herhalde yoktur. Elbette bunlar Avrupalıların ölçüleridir, Müslümanların değil. Durum böyle olduğundan bu müslüman ülkede içkinin yasak edilmesi gerektiğini hiç kimse halâ ağzına bile alamamaktadır. İçkinin yasak olması gerektiğini hiç kimse ağzına alamıyor amma iş, içki ile bitmiyor. Şimdi bir de sigara çıktı…
Sigarayı Allah yasak etmemişti. Avrupalılar da buna kötü diyorlardı. Öyleyse bu yasak edilebilirdi ve edildi: İçki serbest, sigara yasak…
Tabii bu gülünç bir durum ortaya çıkardı. Özel kanunlar çıkarılarak sigaranın içilmesi kesin olarak kapalı alanlarda yasaklandı. Elbette buna meyhaneler de dahildi. İyi amma şimdi meyhaneye varıp içki içen bir sarhoşa “Kardeşim, içki içebilirsin, bu serbest. Amma sigara içmek yasak” dersen o sarhoş bile sana gülmez mi? Bu nasıl bozuk bir kafa demez mi?
Amma sen o sarhoşa nasıl anlatacaksın “Kardeşim, içkiyi bu kâinatın sahibi yasaklamış, onun için o serbesttir. Amma sigarayı biz yasakladık. Öyleyse bu yasağa uyacaksın”
İnsanoğlu nasıl da haddini aştı… Allah’ın emrettiklerini yasaklayıp, yasak ettiklerini serbest etti. Zamanında peygamberimiz sav böyle günlerin geleceğini söylemişti de sahabeler “Bu da olacak mı, Yâ Resulallah” diyerek hayretlerini dile getirmişlerdi. Evet, oldu ve bizler Allah’ın emirlerinin yasaklandığı, yasak ettiği şeylerin emredildiği bu dehşetli günleri gördük ve şimdi de içinde yaşıyoruz. Evet, tarih boyunca Allah’a meydan okuyanlar iflah olmamıştır. Günümüzde de açık olarak Allah’a meydan okunmaktadır. Bu kardeşiniz sakallı olduğu için, bütün peygamberler sakal bırakmış diye sakal bıraktığı için, bir yerlere alınmayınca bunların yakında perişan olacaklarını anlamıştım. Hani halk arasında “baltayı taşa vurmak” tabiri vardır. Dine meydan okuyanlar baltayı taşa vurmuştur. Bunların nasıl perişan olduklarını yakında hepimiz gözlerimiz ile göreceğiz. Nitekim yavaş yavaş görünmeye başlamıştır.
Allah yasak etmiş diye içkiyi serbest etmek, hatta içkinin yasaklanmasını ağza alamamak, içki içmeyeni adamdan saymamak, içki içmedi diye adamı işinden atmak, ekmeğini elinden almak, Allah cc kadınların örtünmesini emretti diye onları açılmaya mecbur etmek, örtünenleri ise sürüm sürüm süründürmek yeri göğü titretecek bir haddi aşmaktır.
Bu gidiş gidiş değildir. Tarih boyunca hep Hakkın yanında yer alanlar kurtulmuş, Allah’ın emir ve yasaklarını hiçe sayıp meydan okuyanlar ise helak olup gitmiştir. Adetullah böyledir. Bunda bir değişikliğin olmayacağı ise ayet ile sabittir. Allah cc şöyle buyuruyor: “Daha önce gelip geçenler hakkında da Allah’ın kanunu böyledir. Allah’ın kanununda asla değişme bulamazsın”



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder