3 Ocak 2011 Pazartesi

Yatsı namazını kılmadan yatarsan…


Yatsı namazını kılmadan yatarsan ne olur? Bildiğiniz gibi dinimizde imandan sonra en yüksek hakikat namazdır. Aslında namazsız Müslümanlık olmaz. Hatta pek çok büyük alim, namaz kılmayanların Müslüman da olamayacaklarını söylemişlerdir. Bu konuda en ılımlı olan mezhep, bizim mezhebimiz olan Hanefi mezhebidir ki, bu mezhebe göre de namazsız bir Müslümanın diğer insanlar ile beraber toplum içinde rahatça gezmesine ve yaşamasına müsaade edilmez. Demek ki, bir kişi müslümanım dedikten sonra hemen ve mutlaka yapması gereken şey namaza başlamasıdır. Namazın ne kadar mühim olduğu anlatmakla bitmez. İnsan için en önemli şey, iman etmesi, sonra da namaz kılmasıdır. Çünkü, iman etmemiş olanları ebedi olarak cehennem beklemektedir. Kabre vardığın zaman ilk olarak imanın olup olmadığı sorulur. Arkasından namazı kılıp kılmadığın. Tabii ki toplu olarak -namaz kılıyor muydun? diye sormazlar. İlk namazın sana farz olduğu buluğ çağına girdiğin zamanki namazdan başlarlar. Hatta, diyelim ki gece buluğ çağına girdin. Hemen sana sabah namazı farz olur. Ve o sabah namazını kılıp kılmadığını sorarlar. Kılmadınsa hemen o kılmadığın sabah namazının cezasını vermeye başlarlar. Cezası: seni sabah namazı vaktinden başlayarak öğle namazı vaktine kadar her bir vuruşta 50-60 arşın yerin dibine geçirecek şekilde topuzlamaktır. Bunları kafamdan yazıyorum sanmayın. Bilenler bilir. Bunlar açık olarak hadis kitaplarında mevcuttur. Arkasından sıra öğle namazına gelir. O zamanki öğle namazını kılıp kılmadığını sorarlar. Eğer kılmadıysan ikindiye kadar aynı şekilde azap devam eder. İkindi, akşam, yatsı ve hakeza…Demek her bir namazın hesabı ayrı, cezası da ayrıdır. Namazı kılmadığı halde kendini iyi sanan zavallılara duyurulur.
Aslında bu günkü konumuz sadece yatsı namazını kılmadan yatanlar ile ilgili. İnsan bir amir veya komutanın emrini yerine getirmek için nasıl çırpınır. O emri yapmamayı aklından bile geçirmez. Çünkü, hem bulunduğu konumu kaybedebilir, hem de ceza alabilir. Yani, bir memur kendisi gibi bir insan olan amirinin emrini yerine getiriyor ve emri yerine getirmediği zaman başına geleceklerden endişe ediyor. Peki, bu alemleri yoktan var eden, bizi yoktan var edip rızkımızı veren ve istediği zaman da öldürüp ahirete gönderecek olan Rabbimizin emrini yapmamak nasıl oluyor? O’nun mülkünde yaşayıp O’nun yasaklarından kaçmamak… Bunların başına bir şey gelmez mi dersiniz. Onlar bu mülkte hem isyan edip hem de rahat rahat yaşarlar mı sanırsınız? Bu mümkün müdür? Hayır ve asla!
Bunlar daha dünyada yaşarken emirlere uymamanın ve yasakları çiğnemenin pek çok sıkıntısını çekerler, amma farkına varmazlar.
Bunlardan sadece yatsı namazını kılmadan yatanların bakın başlarına ne geliyor. Şeytan Yatsı namazını kılmadan yatanların başlarına geliyor ve kulaklarına işiyor. Bize hadis-i şerifte böyle bildirilmiştir. (İlahi nizam) Ne kötü değil mi? Bu namazsızlar sabaha kadar artık o pisliğin içinde yatıyorlar.
Allah’ın kesin emri olan namazı kılmadığı halde burunlarından kıl aldırmayanlar, kendilerine ulaşmak için kaç kişiden izin alınması gerekenler, halinizi görüyor musunuz? Allah’ın huzurundan kovulan şeytan sizlerin kulaklarınıza işiyor.
Bu meselede zengin fakir, en yüksek makamda olan ile sıradan bir kişi arasında  fark yoktur. Kim ki müslümanım diyor da yatsı namazını kılmadan yatıyorsa şeytan onu ayırmaz, torpil de yoktur. Şeytan aslında bu işi yapmakla vazifelidir. Rabbine isyan edenin peşin cezasıdır bu. Diğer cezalar da cabası…
Adam memleket idare etme peşinde, yüksek makamlarda oturuyor ve hakeza. Şimdi şeytanın her gün bu muameleyi yaptığı bir insan, insanlara faydalı olabilir mi? Kendisine faydası olmayanın başaksına faydası olur mu? Şeytanın elinde rezil bir vaziyete düşen bir insan, düşünün! Ne kadar acınacak bir insandır.
Kısaca, namazsız bir İslami hayat düşünülemez, namazsız bir Müslüman, namazsız bir İslam toplumu düşünülemez. Namaz kılmayanlar hem dünyada hem de ahirette perişandırlar. Namaz hakkında ne kadar yazsak azdır. Namaz kılmadığı halde kendilerini iyi sananlar; maalesef kendilerini aldatıyorlar. Yarın cehenneme sürülenlere “Sizi cehenneme sokan nedir?” diye sorulduğunda: - Biz namaz kılanlardan değildik, diyeceklerinin Kur’an’da yazılı olduğunu biliyor musunuz?
Evet, namazsız olmaz. Öyleyse gelin, zararın neresinden dönülse kârdır, eğer namaz kılmıyorsanız, şu üç ayları vesile ederek bir an önce namaza başlayın. Öyle bir başlamak ki ölmeyi kabul edin, namazsız yaşamayı asla!..
Evet, son sözümüz ‘Ya namaz kılar kurtulursun, ya da terk eder sürünürsün!’
Üç aylarınız ve Regaip Kandiliniz mübarek olsun.

GÜNÜN SÖZÜ:
“Ya namaz kötülükleri, yada kötülükler namazı terk ettirir. İkisi beraber olursa, o namaz, namaz değildir.”
“Namaz boş adamı meşgul eder, meşgul adamı dinlendirir.”




 YETİŞ İMDADA ALLAH’IM!

Gaflet  Gayya’sından çıkamaz oldum
Benim imdadıma yetiş Allah’ım!
Dostların yüzüne bakamaz oldum
Benim  imdadıma yetiş Allah’ım!

Gönül penceresi kaplı kir ile
Gaflet perdeledi beni yâr ile
Dolduruver kalbim  aşkla nur ile
Benim  imdadıma yetiş Allah’ım!

Kalbim aşk nurundan tamamen yoksun
Ağlarım, sızlarım, gönlüm hep mahsun
Kerem kıl gönlüme, Sen muhabbet  sun
Benim  imdadıma yetiş Allah’ım!

İbadetler nursuz, mahrum  huşudan
Gönül gözüm görmez oldu buğudan
Kurtarıver beni,  Sen bu pusudan
Benim  imdadıma yetiş Allah’ım!

Sana lâyık bir kul olsam sahiden
Marifete ersem gelsem aniden
Beratımı alıp dönsem Sani’den
Benim  imdadıma yetiş Allah’ım!

Velayet ver bana, kurtar taklitten
İman nurum emin olsun  tehditten
Selametle geçir  Sen son geçitten
Benim  imdadıma yetiş Allah’ım!
Osman ALTAŞ

 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder